Uzmanlar, dijital teknolojilerin eğitim ve iş yaşamında daha fazla kullanılmasıyla birlikte ekran maruziyetinin her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor. Ekran maruziyetinin, uzun süreli kullanımının psikolojik ve fiziksel etkilere yol açabileceği belirtiliyor.
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, dijital teknolojilerin hayatımızda daha fazla yer edinmesiyle birlikte artan ekran maruziyetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dijital teknolojilerin eğitim ve iş yaşamında daha fazla yer almasıyla birlikte ekran izleme sürelerinin arttığını ifade eden Doç. Dr. Ünal, "Günümüzde ekranlı araçlar dijital çağın bir parçası haline geldi. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve hayatımıza yeni araçlar girmesiyle birlikte ekran süreleri de artıyor. Son yıllarda pandemi ve depremler gibi nedenlerle dijital teknolojilere olan talep arttı. Aynı zamanda eğitim, iletişim, bilgi edinme, sosyalleşme gibi amaçlarla kullanılan dijital mecraların kullanımı arttıkça günlük ekran maruziyeti de artıyor. Özellikle eğitim ve iş yaşamında dijital teknolojilere olan dahil olma oranının artması ve sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla ekran maruziyeti daha da arttı diyebiliriz" şeklinde konuştu.
Uzmanlar, ekran maruziyetini kişinin gelişimsel düzeyine uygun olmayan sürelerde ekran başında kalması olarak tanımlıyor ve uzun süreli maruziyetin psikolojik ve fiziksel etkilere neden olabileceğine dikkat çekiyor.
0-2 Yaş Arasında Ekran Maruziyeti Gelişim İçin Riskli
Dr. Ünal, 0-2 yaş dönemindeki ekran maruziyetinin bilişsel gelişimde gecikme veya gerilemeye yol açabileceğini vurgulayarak, "Dijital çağın bir hastalığı da diyebiliriz. Küçük yaştan itibaren ekran başında uygun olmayan sürelerde kalınması ekran maruziyeti sorununu ortaya çıkardı. Akıllı telefonlar, tabletler ve televizyonlar en yaygın ekran maruziyeti nedenleri arasında yer alır. Ayrıca akıllı saat gibi bedene temas eden araçların ekran maruziyetiyle birlikte pek çok sorunu da beraberinde getireceği söylenebilir" dedi.
Uzmanlar, çocukların ekranlara maruz kalmalarının yaşa göre belirli sınırlamalara tabi olması gerektiğini belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1 yaş ve altındaki çocukların ekranlardan uzak tutulması öneriliyor. 3-6 yaş arasında çocukların ebeveyn kontrolünde eğitici videolar izleyebileceği ifade ediliyor. 6 yaş ve üzeri çocukların ise akademik amaçlarla ekran başında kalma sürelerinin sınırlı tutulabileceği belirtiliyor.
Dijital oyunların eğitici yönünün kullanıldığı durumlarda faydalı olabileceğine dikkat çeken Dr. Ünal, "3-6 yaş arasında ebeveyn kontrolünde eğitici videolar çocuklara belirli bir süre içinde izlettirilebilir. 6 yaş ve üzerinde ise okul ortamında öğretmen rehberliğinde ve laboratuvarlarda ders destekleyici olarak kullanıldığında faydalı olabilir. Ancak olumsuz duygulara sürükleyen tehlikeli dijital oyunlardan çocukların uzak tutulması önemlidir. Sosyal medya kullanımı için ise 13 yaş sınırının belirlenmesi ve ebeveyn kontrolünün sağlanması gerekmektedir. Genel olarak, günlük ekran maruziyetinin dengeli olması için 1-3 saat arasında kalmasına dikkat etmeliyiz" şeklinde konuştu.