Genel merkezimiz hafta sonu 17-18 Ocak'ta GYK toplantısını Adanamızda yapmayı teklif ettiğinde bizi bir telaş aldı.
Mazlumder Türkiye'de çalışma yapan hemen bütün İslami yapıların el birliği ile oluşturdukları ve temsil edildikleri bir platformdur. GYK'sında yer alan insanlar entelektüel açıdan oldukça yetkin ve aynı zamanda birer aktivst olduklarından, olaya sadece bir toplantı olarak bakamazdık.
Türkiyenin her yerinden Mazlumder GYK üyeleri, yedekleri ile birlikte ve şube başkanları ve temsilcileri Adanamıza gelecek, bizim hem onları ağırlayıp, toplantıyı en iyi şekilde yapacak fiziki ortamı hazırlamamız hem de Adanamızı en güzel şekilde temsil etmemiz ve tanıtmamız gerekiyordu.
Yönetim kurulumuzdaki arkadaşlarımla beraber, olayın ciddiyetini çevremizdeki Mazlumder dostlarına anlattığımızda anında bir sinerji oluştu. İş adamlarımızdan Aygün Tekstil ürünlerinin sahibi Ömer Aygün, Beyza Piliçin sahibi Süleyman Çalışkan, Avukat Mehmet Ay ve Tatlıcı Köse Gazipaşa şubesinin sahibi Şevket Göçer bey efendiler elimizden ne geliyorsa yaparız dediler ve yükümüzü hafiflettiler. Sigortacı ve Muhasebeci İrfan Can fikirleri ile ve maddi olarak, Yazar Abdulkadir Tuncer ise fikirleri ile çok ciddi katkı sundular. Bekir Fevzi Yıldırım, isminin bir marka olduğunu bir kez daha hatırlattı bize, Hoca Ahmet Yesevi konfederasyonu başkanı İsmail Demirdüzen ve Aladağlılar dernek başkanı Hasan Yıldız'ın Pazar günkü ikramları, Yüreğir Belediye başkanı Mahmut Çelikcan'ın verdiği destek sayesinde misafirlerimizi en güzel şekilde ağırladık. Hepsine teşekkürlerimi ve minnetlerimi kurumum adına sunuyorum.
Toplantı sonunda Adanamızın seçkin simaları ve STK temsilcileri ile bir araya getirdik GYK üyelerini. Adanalı dostlarımızın davetimize icabet edip bizi şereflendirerek yoğun bir katılım gerçekleştirmeleri ayrı bir güzellik oldu.
Adana Mazlumder şubesinin kurucu başkanı da olan, Adanamız'ın yetiştirdiği ender şahsiyetlerden Vedat Kahyalar'ın rehberliğinde Adana'yı gezdirdik misafirlerimize. Kahyalar 'enlerin ve ilklerin şehri' teması ile anlattı Adana'yı.
Taş Köprü'yü, Tepebağı, Yeni Camiyi, Ramazan Oğullarını, Ulu Camiyi, Yağ Camiyi, Fellahların Tarihini, Misisi, Lokman Hekimi, Adana'nın yüz yıllar önceki halinden günümüze kadar bütün seyrini özetledi o Davudi sesi, kendine özgü jest ve mimikleri ile.
Biz Adanamızın basında bolca yer alan ve dışarıdan bilinen olumsuz imajının doğru olmadığını, gerçek yüzü olan 'kadim bir kültür şehri' yüzünü gelen misafirlerimize göstermek istedik.
Program sonunda katılımcıların çoğu, biz Adana'ya çok gelmiştik ama tanıyamamışız, görmemiz gereken yerleri görmemişiz diyerek duygularını dile getirdiler. Kanaatimce katılımcılar birer 'Adana sevdalısı' olarak döndüler memleketlerine.
Yönetim kurulumuz, üyelerimiz ve gönüllülerimizle birlikte Adanamızı en güzel şekilde tanıttığımızı ve temsil ettiğimizi düşünüyorum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi, hakkı geçen de varsa affetmeleri ve haklarını helal etmelerini diliyorum.
Vesselam.