Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944’te Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri, yıllar süren zorunlu göçlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 8 yıl önce Türkiye’ye getirilerek Ahlat’a yerleştirildi.

Ahlat’taki Ahıska Türkü aileler, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle huzur içinde yaşamlarını sürdürse de geçmişin acı izleri silinmiyor. Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov, sürgün yıllarında büyük acılar yaşadıklarını belirterek, kendilerine sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnettar olduklarını ifade etti.

Ahlat'ta Van Gölü İçin Türkü Yazarak Çektikleri Klip Piyasada Yerini Aldı Ahlat'ta Van Gölü İçin Türkü Yazarak Çektikleri Klip Piyasada Yerini Aldı

Haber Kapak Şablon 2024 11 13T165259.801

 Ziyatdin Kassanov, “Ahıskalılar için bu sene çok önemli bir senedir. 1944'te sürüldük, bu sene 80. yıl dönümü olacak. Gerçekten biz Türk toplumu olarak çok eziyet çektik ve üç kere sürgüne uğradık. 2015’ten bu yana Ahıska Türkleri için yeni bir sayfa ve dönem açıldı. Bu dönemin mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. 2015’te müracaat ettik, Ukrayna’da sayısı 4 bine yakın Ahıska Türkleri yurtsuz ve evsiz kaldı. Cumhurbaşkanımız hemen karar verdi ve onların hepsini Türkiye'ye getirdik. İlk başta 632 aile Erzincan Üzümlü’ye, 72 aile de Ahlat’a geldi. Ahıska Türklerine ev ve iş verildi. Erzincan’da ve Ahlat’taki halkımız kardeşleri gibi Ahıskalıları karşıladılar. Şimdi 2022'de Ukrayna'da bir savaş başladı. O savaşta da yine savaş bölgesinde olan neredeyse 6 bine yakın Ahıska Türklerini tekrar Türkiye'ye getirerek, Elazığ kamplarına yerleştirdik. Bu sene şubat ayında onların 218 ailesini de Ahlat'a yerleştirdik. Şimdi yeni bir proje yapılıyor. 1 yıl içerisinde 371 aile, ardından da 400 aile gelecek. Ahlat'ta 1072 aile olacak. Allah Cumhurbaşkanımızdan, bakanlarımızdan, milletvekillerimizden ve Türk milletinden razı olsun. Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bizi bırakmadı ve dar günümüzde sahip çıktılar. Bizleri bu güzel yurdumuza, Türkiye’mize getirerek Erzincan ve Ahlat'a yerleştirdiler. Ahıska Türkleri bundan sonra azap, eziyet görmesin. Erzincan ve Ahlat daimi yurt olsun. Bizim amacımız Türkiye'miz güçlü olsun. Allah Cumhurbaşkanımızı ve Türk milletini korusun” dedi.

Haber Kapak Şablon 2024 11 13T164725.072

“Vagonlarda bir ay boyunca Özbekistan’a sürüldük”

2022 yılında Elazığ’a oradan da 2024 yılı Şubat ayında Ahlat getirilip iskan ettirilen 88 yaşındaki Bergüzel Hasan, yaşadıkları acı dolu günleri unutamadıklarını söyledi. Türkiye’nin kendilerine el açtığını belirten Hasan, “1944 yılında sürgün olduk. Vagonlara, trenlere bindirdiler ve bir ay boyunca Özbekistan’a gittik. Özbekistan’a götürdüler hepimizi böldüler. Bende 8 yaşındaydım anam vardı, babam vardı, 5 çocuktuk. Sonra bizi bir Özbekin evine koydular. Annem çalışıyordu. 45 yıl Özbekistan’da yaşadık. Evlendik sonra Özbekistan’dan da sürdüler. Ukranya’ya gittik, orada da 32 yıl yaşadık. Orada da savaş başladı, Allah’a şükür vatanımıza geldik. Türkiye el açtı sağolsunlar, var olsunlar. Ömürleri uzun olsun. Hiçbir kötülük görmesinler bizi kabul ettiler. Buraya geldiğimiz 3 yıl oldu, Allah’a çok şükür razıyız” diye konuştu.

Haber Kapak Şablon 2024 11 13T164915.987

2022 yılında Ukrayna’dan Elazığ’a getirilen ve 2024 yılı Şubat ayında ise Ahlat’a yerleştirilen Ahıska Türklerinden Numan ve Fevziye çiftçi ise Ukrayna-Rusya savaşı zamanında kaybolan oğulları Hıdır Binalioğlu’ndan haber almanın umudunu taşıdıklarını söyledi. Sürgün zamanında 9 yaşında olduğunu belirten Numan Binalioğlu, “Ahıska’dan 14 Kasım 1944 yılında sürgün edildik. Vagonlarda yolculuk yaparken ne azaplar gördük onu Allah bilir. Oradan Özbekistan Taşkent’e bizi götürdüler. Kış günü ne azaplar gördük, Allah kimseye öyle azaplar göstermesin. Okuduk mektebi bitirdik adam olduk 46 yıl yaşadık. 46 yıldan sonra mecbur olduk Ukrayna’ya göç ettik. Bizi istemediler gidin buradan dediler. Büyüklerimizin öncülüğünde Ukrayna’ya göç ettik. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıktı. Mecbur olduk oradan da göç etmek zorunda kaldık. Ne yapalım ne edelim dedik, Allah razı olsun bize sahip çıkanlardan ve Recep Tayyip Erdoğan’dan. Bizlere sahip çıktılar ve 2022 yılında Elazığ’a gelip yerleştik. Elazığ’da kaldık bir süre. Ondan sonra biz geldik asıl vatanımıza. Ben 89 yaşındayım, ‘Allah’ım sevgili kulunsam beni vatanıma götür’ dedim. Vatanıma geldim ama bir oğlum var oda kayıp oldu ne edeceğim bilmiyorum. Buraya gelmemize sebep olanların hepsinden Allah razı olsun. Vatanımıza gelip çıktık. Ama oğlum aklıma düşüyor, yiyip bitiriyor beni” dedi.

Haber Kapak Şablon 2024 11 13T164758.469

“Kayıp oğlumun bulunmasını istiyorum”-

88 yaşındaki Fevziye Binalioğlu da, Türkiye’de rahat ve huzur içinde yaşadıklarını belirterek tek beklentisinin oğlunun bulunması olduğunu söyledi. Fevziye Binalioğlu, “Bizi sürdüler Özbekistan’a. Annem, ben ve benden büyük bir ablam ve abim. Babam yok, geldik Özbekistan’a açlık çektik, susuzluk çektik. Kış günü annem yalın ayak odun getirmeye gidiyordu. Sonra amcam bizi yanına aldı ve bize baktı. Annem rahmete gitti. Biz şimdi buralara geldik. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, bizi buraya getirenlerden, sebep olanlardan Allah razı olsun. Fakat bir oğlumu bekliyorum. Sadece onu bekliyorum, başka hiçbir beklentim yok. 6 kızım ve 1 oğlum vardı, oğlum savaşta kayboldu. Büyüklerimizden beklentim oğlumu bulsunlar yeter bana” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA