Tarihi bir Newroz'un daha yaşandığı Amed'de KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık'ın mesajı görüntülü olarak izlendi.
'Newroz'un anlamı bugün daha büyük' diyen Bayık, Mazlum Doğan şahsında ve onların yolunda Kürdistan özgürlük mücadelesinde hayatlarını kaybedenleri andı.
Öcalan'ın 21 Mart 2013 Newroz'unda bir 'manifesto' yayınladığını hatırlatan Bayık, 'Kürtler, sorunları barışçıl şekilde çözmek istiyor' dedi.
Öcalan'ın bu süreci Kürt halk ve hareketine güvenerek bu süreci başlattığına işaret eden Bayık, 'Fakat, tek taraflı olarak müzakere zemini yaratılsa da, devlet, AKP hükümet adım atmadı' diye konuştu.
Bayık, 'Sürecin içini boşaltılar (…) seçimlerin kurbanı yaptılar, Önder Apo'nun tek taraflı başlattığı süreci boşa çıkarmayı esas aldılar' ifadelerini kullandı.
Bayık'ın mesajında devamla şunlar öne çıktı:
'Hiçbir zaman doğal haklarını kabul etmiyorlardı, siyasi haklarını kabul etmediler, sorunu bu şekilde ele almadılar, güvenlik çerçevesinde ela aldılar. Bir kez daha Kürtleri kandırarak netice almak istediler.
Ancak kabul etmeleri gerekir ki bu dönem bitti. Bugün Batı Kürdistan'da yaşananlar bunun kanıtıdır. Artık Kürtleri yok etme üzerine hesap yapılmamalı, birlikte kardeşçe yaşamayı kabul etmeliler. 2013 manifestosu, kardeşlik, Kürt sorununun çözümünü esas alıyordu.
Eğer Önder Apo'nun başlattığı sürece çözüm yönüne sürece yaklaşsalardı, netice alınırdı. Netice alınmadıysa, süreç tıkandıysa, devlette büyük bir kriz yaşanıyorsa o bu gerçeklikle bağlantılıdır.
Bu sürece doğru yaklaşılsaydı bugün kriz yaşanmayacaktı.
Başkan Apo, 2013 Newroz'unda bu tarihi manifestoyu, dünya önünde ilan ederken, bunu devlet ve hükümet için değil, esas olarak halklar ve demokratik güçler için yaptı.
Biz de dahil, Türkiye halkları ve demokratik güçler buna yeterli sahip çıkmadılar. Eğer biz, halklar ve demokratik güçler vazifelerini yerine getirseydi, bu süreç gelişirdi, Türkiye demokratikleşebilir ve Kürt sorunu çözülebilirdi.
Bu kriz de bugün yaşanmazdı.
Eğer Türkiye'de demokratikleşme olmadıysa ve Kürt sorunu çözülmediyse, bunun sorumlusu AKP hükümetidir.
AKP yaratılan müzakere zeminin boşa çıkardı.
2014 Newroz'una giriyoruz. Bu Newroz'da da yine umutluyuz. Hiçbir zaman umudumuz tükenmedi. Ama Türkiye'de demokratikleşme gelişmedi ve Kürt sorunu çözülmedi, böyle Newroz'a girdik. Bununla birlikte kazanımlarımız var (…) Şimdi kimin barış istediği ve sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünü istediği ortaya çıktı
AKP'nin demokratik siyasetle çözümünü istemediği de ortaya çıktı. AKP'nin çözüm önündeki en büyük engel olduğu ortaya çıktı. Bu engel ortadan kaldırılmadan çözüm gelişmez.
Bizim umudumuz, Türkiye'yi bu krizden halkla lehine çıkarmak, eğer demokratik bir program öne çıkarılır ve mücadele yürütülürse, alternatif oluşturabilir ve halklar dönemini öne çıkarabiliriz.
Eğer Türkiye'de demokratikleşme ve Kürt sorununun, sorunları çözümünü istiyorsa, bunun yolun Önder Apo'nun özgürlüğünden geçer. Önder Apo ve cezaevlerindeki siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor, bunun zamanı gelmiştir. Hatta geç kalınmıştır. Aksi halde sorunlar daha da ağırlaşacak.
Eğer Kürtleri yok etmek isterlerse, Kürtler ve PKK'nin mücadelesi daha da büyüyecektir ve hatta Türkiye'nin parçalanmasına yol açabilir. Bunu istemeyenler yaklaşımlarını ve zihniyetlerini değiştirmeli, Kürt sorununu çözümüne gelmeli ve Önder Apo'yu serbest bırakmalı.
Bu yerel seçimler Kürt sorununun çözümüne ve Öcalan'ın özgürlüğüne hizmet etmeli. Herkes BDP ve HPD adaylarına yardım etmeli. Herkesin sorumlu yaklaşması gerekiyor. Eğer bu seçimlere olumlu neticeler alınırsa, Türkiye'nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun siyasi çözümüne ve Önder Apo'nun özgürlüğüne hizmet edecek.
2014 Newroz'unu tüm Kürdistan halkı ve tüm dünya halklarına kutluyorum, hürmetlerimi sunuyorum, tüm halklar için başarılar diliyorum.'