Baba, Birlikte Yürüyelim

18. ve 19. yüzyılları arasında İngiltere'de başlayan sanayi devrimi, insanları köyden kente yoğun bir şekilde göç etmeye teşvik etti. Köyden kente olan bu yoğun göçler, toplumsal yapının temeli olan aile yapısında büyük sosyolojik değişimlere ve dönüşümlere yol açtı.



Ne acıdır ki, bu sessizlik, dolayısıyla huzursuzluk en çok çocuklara zarar vermektedir.

Tabiî ki, teknolojinin de günden güne efsunluğunu ve cazibeliğini artırmasıyla aile bireyleri arasında paylaşım, iletişim ve muhabbet tamamen sorunlu bir hal almıştır.

Hele çiftlerin arasında sorun olması durumunda evin, tamamen sessizleşmesi ve çiftlerin zihinsel yalnızlık yaşaması, dolayısıyla huzursuzluğun oluşması demektir. Bu huzursuzluk, zamanla derin psikolojik tahribatlara da sebep olmaktadır.

Oysa geniş ailede yani dede-nenenin olduğu ailede bu sessizliğin olması mümkün değildir. Çünkü mutlaka sohbet edilecek biri olur.

Ancak gel gör ki, dede-nene, anne-baba ve çocuklardan oluşan yani geniş aileler, kentleşme ile birlikte erozyona uğramıştır. Kentleşmenin dayattığı bireyselcilik ve bunun doğal sonucu oluşan çekirdek aile, çocuklara dede-neneleri ile yaşama şansı da bırakmamıştır.

Bu sosyolojik durum, esasında çocukların eksik yetiştiklerini de göstermektedir. Zira çekirdek aile ile birlikte çocukların dede-nene sevgisinden, ilgisinden ve dolayısıyla dede-nene kültüründen mahrum yetişmeleri demektir.

Dahası kentleşmenin doğurduğu bireyselcilik, komşuluk ilişkilerini de bitirmiştir. Bu da çocukların birbirleri ile kaynaşıp sosyalleşmesini imkansızlaştırmıştır.

Gelinen noktada 'dışarının' yani sokakların güvenilirlik sıkıntısı, sokaklarda parkların ve oyun alanlarının da olmaması, çocukların doğal ortamı olan sokaklarda oynayıp eğlenmelerini ve sosyalleşmelerini mümkün kılmıyor.

Dolayısıyla birbirini olumsuz besleyen ve doğuran bütün bu olumsuzlukların bedelini, en ağır şekilde en çok çocuklar ödemektedir. Çünkü böylesi şartlar, yeni nesil çocukları; asosyal yetiştirdiği gibi internet oyunları bağımlısı ve kölesi haline getirmesine de zemin hazırlamaktadır.

Düşünsenize.... bir misafire bırakın hizmet etmeleri, 'hoş geldin' bile denil(e)miyor.

Kısacası kentleşme, dolayısıyla bireyselleşme; asosyal, iletişim problemli ve psikolojik sorunlar yaşayan çocukların yetişmesine zemin hazırladı.

İşte böylesine bütün çocukların kıskaca alındığı ve olumsuz şartlarda yetiştiği bir zamanda, Hatay İskenderun'da bir grup öğretmenin, 'Baba, Birlikte Yürüyelim' adı altında etkinlikler düzenlemelerini çok değerli ve önemli buluyorum.

Herkesin kendi çocuğuyla katılım sağladığı doğa yürüyüşünde, çocukların birbirleri ile tanışma, kaynaşma, oyun oynama, piknik yapma ve sohbet etmelerinin yanı sıra, babaların da birbirlerinin çocuklarına hem sohbet, hem de gerekli durumlarda rehberlik etme şansına sahip olmaları, çocuklara her yönüyle yarar sağlamaktadır.

'Baba, Birlikte Yürüyelim' etkinliği kapsamında her hafta ilin farklı doğa güzellikleri olan yerlerde yürüyüş yapmaktalar. Birbirlerine zaman ayıran baba ve çocuklar, çocuklarının gelişimine katkılar sunmaktalar.

Doğrusu bu şekilde özünde, fiziksel, sosyal ve zihinsel yararlar barındıran 'Baba, Birlikte Yürüyelim' etkinliği, günümüz çocukları için ziyadesiyle ihtiyaçtır.

Babaların eve sadece 'ekmek' getirmenin ötesinde çocuklarına zaman ayırıp 'emek' vermeleri bağlamında da çok örnek bir etkinlik.

Hem bu etkinlik, esasında çocuklarının birçok zararlı alışkanlığın ve bataklığın tuzağına düşmelerini de önlemiş oluyor.

Evet, kapsamına çocukları böylesi etkin bir şekilde alıp önceleyen bu çocuk odaklı etkinliğin örnek alınması, yaygınlaşması ve hatta projelendirilmesi dileğiyle...

Not:Katıldığım il dışı bir eğitim seminerinde bu etkinliği bana anlatan Feremez hocama, çok teşekkür ederim.