Beslenme uzmanları, oruç tutmanın mideyi rahatlattığını ve sindirim sistemini güçlendirdiğini belirtmektedir. Ancak oruç tutmanın sağlık açısından faydalı olabilmesi için dengeli beslenmeye de dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bakan Şimşek'ten Asgari Ücret Açıklaması Bakan Şimşek'ten Asgari Ücret Açıklaması

Beslenme Uzmanı Diyetisyen Sibel Çevik, oruç tutmanın sağlık açısından faydalarını açıkladı. Oruç tutmanın, kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu, kolesterol seviyelerini düşürdüğünü, kan şekerinin ve insülinin dengelenmesine yardımcı olduğunu, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve kilo kaybına destek olduğunu belirtti. Ayrıca, oruç tutmanın stresi azalttığını, sindirim sistemini dinlendirdiğini ve psikolojik olarak rahatlık sağladığını da vurguladı.

Çevik, sahurda kahvaltı ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini ve uzun süre tok tutan kefir veya yoğurdun tercih edilmesini önerdi. İftara ise su ve hurma ile başlanılmasını, ardından çorba ile devam edilmesinin uygun olduğunu belirtti. Ana yemeklere hemen geçmenin uygun olmadığını ve iftarda dengeli beslenmenin önemini vurguladı.

"8 ve 15'ci günlerde ise artık vücut tamamıyla oruca alışıyor"

Ramazan Ayı birlik, beraberliğin ve kardeşliğinin ruhunu sağlamlaştıran bir ay olduğunu belirten Çevik, "Bolluk ve bereketi simgeleyen Ramazan Ayı, sadece evlerimizdeki bolluk ve bereketten değil de insanın ruhuna ve bedenine de bereketini koymuş oluyor. Çünkü nasıl ki bedenin belli bir ihtiyacı varsa ve biz bunları karşılıyorsak ruhunun da bir ihtiyacı vardır. Ramazan ayında da hem ruhumuzu hem de bedenimize çok güzel bereketi olan bir ay oluyor. Sağlık üzerine baktığımızda birçok çalışma zaten Ramazan Ayı'nın sağlık üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Ramazan Ay'ında kişinin oruç tutması ilk başlarda zorlanabilir. Çünkü 11 aylık süreçte bir beslenme düzeni vardır. 1 ve 3'cü günler arasında kişide halsizlik, yorgunluk, mide bulantısı ve baş ağrısı yaşayabiliyor. 3'cü günden sonra yani Ramazan'ın 3 ve 8'ci günler arasında artık vücut oruca alışma sürecine giriyor. Bu süreçte karbonhidrat, proteine ve suya dikkat etmemiz gerekiyor. 8 ve 15'ci günlerde ise artık vücut tamamıyla oruca alışıyor. Oruca alıştığı için de bu süreçte yağ yakımı başlıyor." şeklinde konuştu.

"Mide ve bağırsakları dinlendirir"

Çevik, "15'ci günden sonra vücut onarma sürecine girdiği için Ramazan Ayı'nın vücuda verdiği sağlık 15'ci günden sonra daha fazla faydasını görmeye başlıyoruz. Orucun sağlık üzerindeki faydalarına baktığımızda mide ve bağırsakları dinlendirir. Yani mide uzun bir süre boş kaldığı için bu zaman sürecinde kendini onarmaya başlıyor. Bu da sindirim sisteminin daha güçlenmesini sağlıyor. Aynı zamanda oruç, daha önce vücutta depolanan yağlar bu süreçte yakılmaya başlıyor. Kalp damar hastalıklarına, kolesterolün düşürülmesine, Kan şekerinin ve insülinin dengelenmesine, bağışıklığı güçlenmesine ve daha sayabileceğimiz birçok orucun sağlık üzerinde etkilerini sayabiliriz." ifadelerini kullandı.

"Yumurta, bol bol yeşillikler, sebze, domates, salatalık tüketilebilir"

Sahurda özellikle tok tutucu besinler tüketmemiz gerektiğini altını çizen Çevik, "Yumurta, bol bol yeşillikler, sebze, domates, salatalık tüketilebilir. Çaydan ziyade bir su bardağı kadar kefir ya da 3-4 yemek kaşığı kadar yoğurt tüketilirse daha uzun süre tok tutacaktır. İftarımızı öncelikle su ve hurma ile açmalıyız. Çünkü uzun süreli açlıkta sindirim sistemimiz çalışmadığı için hemen ana öğünlerine geçersek hazımsızlık, kabızlık, mide sıkıntıları yaşayabiliriz. Ana yemeklerimizde sürekli kültürümüzden kaynaklı karbonhidratlı, yağlı ve kırmızı et ağırlıklı yemekler olmaması gerekiyor. İftarı yaptıktan sonra aradan 2 saat geçerek; kahvenizi, bitki çayınızı veya tatlınızı tüketebilirsiniz. Yalnız tatlınız süt grubundan olması gerekiyor ki sizi çok fazla rahatsız etmesin. İftar ve sahur arasındaki süreçte en az 2-3 litre su içmemesi gerekiyor." diye belirtti. (İLKHA)

Kaynak: İlke Haber Ajansı (İLKHA)