Bitlis Eren Üniversitesi'nde görev yapan akademisyenler, İsrail'in Gazze ve Filistin halkına yönelik uyguladığı ambargo ve katliamı protesto etmek amacıyla bir araya geldi. "Cübbeni Filistin İçin Giy" çağrısıyla düzenlenen etkinlik, Fen Edebiyat Fakültesi önünde gerçekleşti.
Protesto sırasında Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Adem Palabıyık tarafından okunan bildiri metni, akademisyenlerin İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı duyarlılık göstermesi ve tepki göstermesi çağrısında bulundu. Sözlerine Kıymetli akademisyen hocalarım ve sevgili öğrenciler, Bugün 24 Kasım öğretmenler günü diye başlayan Palabıyık,
''Şehit edilen öğretmenler Ayşenur Alkan, Arzu Özsoy, Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın, Neşe Alten, Ayşe ve Numan Konakçı, Yasemin ve Bayram Tekin'i rahmetle anıyoruz. Tüm şehit öğretmenlerimize ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yine Gazze’de şehit edilen Gazze İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Eid Şabir ve üniversite akademisyenlerine rahmet diliyoruz.'' dedi
Ülkemizdeki bütün akademisyenlere çağrı yapıyoruz
Palabıyık;
''İşte tam bu sebepten, daha fazla mazlumun ölmemesi ve insanca yaşaması için sesimizi yükseltiyor ve Cübbeni Filistin İçin Giy diyoruz. Bu duruşu başlatan İstanbul Üniversitesi akademisyenlerinin selamını alıyor, onlara buradan selam gönderiyor ve biz de, ülkemizdeki bütün akademisyenlere çağrı yapıyoruz: Sizler de, İsrail’in yaptığı katliama dur deyin, Gazze halkının insanca yaşamasına ses olmak için “Cübbenizi Filistin İçin Giyin” ve sesinizi yükseltin.'' dedi
İsrail'e Diplomatik Baskı ve Boykot Çağrısı
İsrail'e karşı diplomatik baskıların yanı sıra ürün boykotu, Siyonizme karşı akademik çalışmaların hızlandırılmasını dile getiren Palabıyık,
''İsrail’e uygulanacak diplomatik baskıların yanında, tüm ürünlerinin boykot edilmesini, Siyonizme karşı akademik çalışmaların hızlanmasını, uluslararası kongre ve çalışmalar yapılmasını, Yüksek Öğretim Kurumu’nun bir süre önce yaptığı açıklamada geçen “akademik camia olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu” ifadesi gereği, akademisyenlerin üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmesine yönelik çağrımızı yineliyor, akademisyenleri İsrail’e güçlü bir tepki vermeye davet ediyor ve boykotun tüm üniversitelerde işlevsel hale gelmesi çağrısı yapıyoruz. Soykırım mağduru sosyal bilimci Jurgen Habermas gibi isimlerin de, İsrail’in katliamcı tutumu karşısında destek açıklamaları yapmalarını kabul etmiyor ve ayıplıyoruz. ''dedi
İsrail'in Katliamında 15 Binden Fazla İnsan Hayatını Kaybetti
İsrail'in saldırılarının insanlık dramına yol açtığı ve binlerce insanın öldüğünü dile getiren Palabıyık,
''Tarih, İsrail’in yaptığı bu katliamı sayfalarına not ediyor. 7 Ekim’den bugüne kadar İsrail, 15 binden fazla insanı katletti. Katledilenlerin 6 binden fazlası çocuk, 4 binden fazlası ise kadın olarak açıklandı. İsrail saldırılarında yıkılan enkazda veya cenazeleri sokaklarda kalan, 4 bin 700'den fazla kadın ve 7 bin kişinin öldüğü biliniyor. Bugüne kadar 278 bin konut, 259 Cami, 102 kamu binası, 266 okul, 3 kilise, 26 hastane ve 55 sağlık merkezi bombalandı ve kullanılamaz hale geldi. Hala enkaz altında binler insan var. Bunların yanında 64 gazeteci, 205 sağlık çalışanı ve 25 sivil savunma görevlisini katletti. Gazze İslam Üniversitesini bombaladı. Bütün akademisyenleri, aileleri ile birlikte katletti.'' dedi
İsrail'in Katliamı Savaş Suçu, Yöneticiler Yargılanmalı
israilin bu saldırılarının savaş suçu olup tüm israil yöneticilerinin yargılanmasını dile getiren Palabıyık sözlerine şöyle devam etti. Palabıyık,
''Nazi soykırımı gibi İsrail’in yaptığı bu katliam da yıllar sonra uluslararası hukuk tarafından savaş suçu ilan edilecek ve İsrail yöneticileri savaş suçundan yargılanacaktır. Bu minvalde İsrail, 1967 sınırlarına dönmeli, döktüğü her damla kanın hesabını uluslararası hukuk karşısında vermeli, dünya devletleri İsrail’in uluslararası hukuk karşısında yargılanması bitmeden bürokratik ilişkilerini devam ettirmemeli, İsrail ile tüm ekonomik ilişkiler askıya alınmalı, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmalı, Filistin halkı kendi geleceğini belirlemeli ve Filistin, İslam Birliği Teşkilatı’nın merkezi olarak dünya kamuoyuna ilan edilmelidir.'' dedi
Program Doç. Dr. Adem Palabıyık’ın açıklamasından sonra öğretim görevlisi Muhammed Zahid Kuldaş tarafından okunan duadan sonra son buldu.