Törene; Vali Oktay Çağatay, Bitlis Belediye Başkan Vekili Gökhan Tokmak, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey, Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Can Yabul, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Vali Yardımcısı Vekili İzzet Cem Eser, İl Emniyet Müdürü Celal Özcan, İl Genel Meclisi Başkanı Cemalettin Kinç, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, Kurum Müdürleri, Sivil Toplum Kuruluşların Temsilcileri, Mahalle Muhtarları, siyasi parti temsilcileri ve Bitlisli vatandaşlarımız katıldı.
Gökmeydan'da düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Atatürk Anıtı'na Bitlis Valiliği ve Bitlis Belediye Başkanlığının çelenklerin sunulması ile başladı.
Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Ağustos Bitlis'in düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili mesajının okunmasının akabinde Vali Oktay Çağatay günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Vali Çağatay yaptığı konuşmada,
'Kıymetli mesai arkadaşlarım, sevgili öğrenciler ve çok değerli Bitlis halkı, bugün Bitlis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 105. yıl dönümünü kutlamak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Vatanın kurtuluşu için ön sırada kahramanca savaşan şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum. Programımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Bugün 8 Ağustos, bu topraklar üzerinde kirli hesaplar yapanlara, emperyalist güçlere unutamayacakları bir dersi verdiğimiz gündür. Bugün Bitlislilerimizin gurur günüdür. Bugün Bitlislilerimizin iftihar bayramıdır. Bayramımız mübarek olsun. Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz milletimizin destanlarla dolu bir tarihi vardır. Kurtuluş günlerimiz işte böyle bir tarihin ürünüdür. Bizler bugün burada sıradan bir kutlama yapmak için değil, tam 105 yıl önce bu vatan için nasıl can verildiyse, bugün de aynı kararlılık ve inançta olduğumuzu göstermek için toplandık. Bundan 105 yıl önce bu topraklarda kol gezmeye çalışan düşman, milletimizin üstün mücadelesi sayesinde bertaraf olmuş, toprak diyerek üzerine bastığımız bu yerlerde, sayısız vatan evladımız şehit olmuş ve 8 Ağustos 1916 yılında yaşanılanlar bu toprakların kolay vatan olmadığının en açık bir göstergesi olmuştur.
Değerli Bitlisliler, Anadolu coğrafyamızın tarihini, bütün imkansızlıklara rağmen, kahramanca mücadelelerin sonucunda büyük ve şanlı zaferlerin dolu olduğunu gururla müşahede etmekteyiz. Tarih boyunca emperyalist güçler, büyük devletler bu toprakları ele geçirmek için çok kanlı savaşlara girişmişler ve büyük mücadeleler vermişlerdir. Bu kadim coğrafyada yaşayan necip milletler ise tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış büyük ehemmiyete haiz olan bu coğrafyayı kaybetmemek için ağır bedeller ödemişlerdir. İşte bu şanlı mücadelelerde, ağır bedel ödeyen kadim şehirlerimizden biri de vadideki güzel şehir Bitlis'tir. Osmanlı Devleti balkan harbinden sonra ciddi kayıplar vermiş, kendi öz topraklarını savunamayacak kadar güçsüz ve bitap bir duruma düşmüştür. Daha balkan savaşlarının yaraları sarılmadan, I.Dünya savaşına girmiş, savaşın başlamasına müteakip seferberlik emri Bitlis halkına gönderilmiştir. Seferberlik emri ile birlikte Anadolu'nun bu kadim şehrinin güzel ve yürekli insanları cephede savaşmak, vatanın bekası, milletin istiklali ve istikbali için hiçbir menfaat beklemeden, gönüllü olarak askerlik şubesinin önünde kuyruğa girmişlerdir. Seferberliğin daha ilk haftasında davul zurna eşliğinde; Gökmeydan baş aşağı, Belinde şal kuşağı, Alay kalkmış gidiyor, Hepsi bitlis uşağı, türküsüyle ilk kafile uğurlanmıştır. O gün savaşlarda maddi ve manevi çok ciddi kayıplar verilmiş, kıtlık ve sefalet içinde harap ve bitap düşmüş olmasına rağmen söz konusu vatansa hiç gözünü kırpmadan cepheye koşan ruh, Çanakkale ruhudur, Milli mücadele ruhudur, 1974 ruhudur, 15 Temmuz ruhudur. 8 Ağustos 1916'da elde edilen başarı sadece Bitlis'imizi düşman işgalinden kurtarmamıştır, aynı zamanda milli mücadele ruhunu da önemli ölçüde umutlandırmıştır. 105 yıldır, huzur ve güven içinde yaşamamızın geçmişte canlarıyla bedel ödemiş imanlı atalarımıza ve isimsiz kahramanlarımıza borçlu olduğumuzu unutmamalıyız. Biz onların, bedelini canlarıyla ödediği bu güzel topraklarda huzur içinde yaşıyoruz. Bu doğrultuda bize düşen görev, bize emanet edilen bu vatanı koruyup, gelecek nesillere bırakmaktır. Değerli hemşerilerim, geçmişimizden aldığımız güçle, geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyoruz. 105 yıl önce, topla tüfekle canımızı ortaya koyarak verdiğimiz bağımsızlık mücadelesini bugün; ilimde, bilimde, teknikte, sanayide ve savunmada milletimize yakışır şekilde vermekteyiz. Sözlerimi burada tamamlarken, 105 yıl önce tarihin dilinden düşmeyecek bir destan yazan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü; silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyor, ülkemizin dört bir yanında hainlerle mücadele eden kahraman vatan evlatlarımıza yüce Allahtan güç kuvvet diliyor, halkımızın bu mutlu gününü büyük bir gururla kutluyor, tüm hemşerilerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum' dedi.
Program, öğrenciler tarafından şiir, yazı ve kompozisyonların okunması ile devam etti. Bitlis Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından düzenlenen 8 Ağustos Kupasında dereceye giren sporculara kupa ve madalyaları verildi. Çağatay'ın sporcu ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.