Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İsmail Coşkun’un başkanlığında yürütülen çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle sürdürülüyor.

Geçmiş yıllarda mutfak ve hizmet odalarının yanı sıra fil ayaklarının ortaya çıkarıldığı kalede, bu yıl yürütülen çalışmalarda üç yeni fil ayağı, çakmak taşı ve obsidiyen aletler, seramik parçaları ile çeşitli hayvan kemikleri bulundu.

Haber Kapak Şablon 2024 08 18T192955.373

"Öğütme taşlarına ve çok fazla hayvan kemiğine rastladık"

Doç. Dr. Coşkun, kazı çalışmalarının bu yıl kalenin en yüksek ve büyük salonu olarak bilinen yukarı salon bölgesinde yoğunlaştırıldığını belirtti.Kazılar sürdükçe yeni yapıların ortaya çıktığını anlatan Coşkun, "Urartu mavisi boyalara ve yine Urartuların kullandığı saray seramiklerine sıklıkla rastlıyoruz. Mutfak bölümünde öğütme taşlarına ve çok fazla hayvan kemiğine rastladık. Burada hayvan kesimi veya kurban töreni düzenlenmiş olabilir. Çakmak taşı ve obsidiyen aletler ile çok fazla seramik parçaları da çıkmakta." dedi.

Haber Kapak Şablon 2024 08 18T192939.190

"2 bin 300 rakımda kazı çalışması yapıyoruz"

Kalenin yapımında çok fazla bazalt taşının kullanıldığını belirten Coşkun, şunları kaydetti:
"Burası, Urartu döneminde bu kadar çok bazalt kullanılan tek kaledir. 2 bin 300 rakımda kazı çalışması yapıyoruz. Yüksek rakımda kazı çalışması yapılan yerlerden biri. Bizi zorlayan bir alanda çalışıyoruz. Kalemiz, Süphan Dağı'nın eteğinde yer alıyor. Muhtemelen Süphan Dağı'ndan getirdikleri bazalt taşıyla kale inşa etmişler. Kalede günlerce sürdüğü tahmin edilen büyük bir yangın yaşanmış. Salon bölümünü gün yüzüne çıkarırken yaklaşık 60-70 santimetrelik kül tabakasıyla karşılaştık. Bu yıl tespit ettiğimiz fil ayaklarının yıkılmış olanlarını tekrar ayağa kaldırarak hem turizme kazandırılmasını hem de kalemizin daha güzel bir görünüme kavuşmasını sağlayacağız."

Haber Kapak Şablon 2024 08 18T193055.519Haber Kapak Şablon 2024 08 18T193013.021