Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleriyle, Ahlat Müze Müdürlüğü'nün koordinasyonunda ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Sinan Kılıç’ın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazıda, obsidiyen kesici aletler, ok uçları, seramikler ve hayvan kemikleri bulundu.
Kazının başlamasından bu yana yaklaşık 1,5 ay süren çalışmalar sonucunda, Delikli Mağara'nın doğu girişinde yapılan sondaj kazılarında elde edilen buluntular, bölgenin tarihine dair önemli bilgiler sunuyor. Dr. Sinan Kılıç, bu keşiflerin Adilcevaz ve çevresinin tarih öncesi dönemlerine dair yeni izler sunduğunu belirtti.
"Adilcevaz’ın tarihine de önemli katkılar sağlayacak"
“Bu mağaradan elde edilen kalıntılar, Van Gölü çevresinin yanı sıra Adilcevaz’ın tarihine de önemli katkılar sağlayacak,” diyen Kılıç, Adilcevaz’da ilk kez prehistorik bir kazı yaptıklarını ve bölgenin tarihine dair önemli bulgulara rastladıklarını ifade etti.
Kılıç, daha önce Van Gölü Havzasında çeşitli prehistorik dönemlere ait araştırmalar yaptığını, ancak Adilcevaz’da bulunan bu bulguların bölge tarihinin anlaşılması açısından büyük bir adım olduğunu vurguladı.
"Önümüzdeki birkaç sene daha burada çalışma yapmayı düşünüyoruz"
Gelecek yıllarda bu alanda daha kapsamlı çalışmalar yapmayı planladıklarını belirten Kılıç,“2006 yılında Delikli Mağara’nın batı kısmında yol yapımı için çakıl alımı yapılmış. Bu sayede biz arkamda gördüğünüz mağara içindeki döngünün kesitini görmüş olduk. Fark ettik ki bugünkü mağara tabanının 2,5 metre altında bir arkeolojik dolgu başlıyor. Bunu daha önceden bilmiyorduk. Bu dolgu bize çok eski dönemleri yani bu bölgenin tarih öncesi dönemleriyle ilgili bir takım izler olduğunu gösterdi. Pek fazla bu bölgenin tarih öncesi dönemiyle ilgili bilmediğimiz bir dönem olduğunu düşünerek kazı yapmaya karar verdik. Geçen yıl Adilcevaz bölgesinde bir mağara araştırmasıyla bu işe başladık. Bir sürü mağara inceledik, hatta mağaralardan birinde boyalı mağara resimleri de bulduk. O zaman buradaki Delikli Mağara ve etrafında bulunan mağaralarda insan faaliyetleri ile ilgili kalıntılara rastladık. Önümüzdeki birkaç sene daha burada çalışma yapmayı düşünüyoruz. Bu çalışmalar sonucu elde edilecek bilgiler hem Van Gölü çevresinin hem de Adilcevaz’ın tarihine önemli katkılar sunacaktır” dedi.
Tarih öncesi dönemlere ait kazıların Van Gölü çevresinde de yapıldığını belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgede 1960’lardan sonra başlayan bir arkeolojik çalışma rutini var"
“Tilki Tepe dediğimiz alan bugün ki Van Havaalanı sınırları içerisindeki bölgede en eski döneme ait kazılar yapılmıştı. Buradan başlamak üzere zaten bölge tarihi öncesiyle ilgili bir fikrimiz var. Fakat bizim burada bilmediğimiz ilk tarımcı topluluklarla bu Van Gölü çevresinin ilişkisi, bunu aydınlatmaya çalışıyoruz. Bu mağarada da böyle bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Acaba güneydeki bu tarımcı topluluklar bu bölgeye geldiler mi? Ne amaçla geldiler? Burada yaşadılar mı? Bugüne kadar bir iz bulamamıştık. Bölgede 1960’lardan sonra başlayan bir arkeolojik çalışma rutini var. Ancak bu rutin Urartu Krallığı dönemiyle ilgili Demir Çağı ile ilgili halende devam ediyor. Adilcevaz Kef Kalesi’nde de bu anlamda bir kazımız var. Son çalışmalar Demir Çağı ile ilgili olduğu için ve Demir Çağı’nda da yazı ilk defa Urartularla bölgeye geldiği için demek ki bu bölgenin prehistoryası tarih öncesi dönemleri biraz ihmal etti. Ben bir prehistoryacı olarak bu bölgenin prehistorik dönemlerine yönelik araştırmalarım oldu. Çok yeni şeylerde keşfetmiş olduk. Daha önce 1990’ların başlarında hocalarımızın kazdığı prehistorik yerleşim yerleri oldu. Bunların hepsi milattan önce İlk Tunç Çağı yerleşimleriydi. Bunların öncesi acaba, başlangıç evresi yani İlk Tunç Çağı toplulukları buraya ne zaman geldi, yani hangi şartlarda yaşadılar? Nerelerde oturdular? Bu konuda da pek bir fikrimiz yok. Bu konuda da burası bir potansiyel oluşturuyor, çünkü İlk Tunç Çağı’nın başlangıç evresiyle ilgili burada bir takım şeyler çıkacağını düşünüyoruz. Çok evreli bir kamp yeri burası, sezonluk yerleşim yeri. Bütün bu bilgileri bir araya getirdiğimiz zaman hem Adilcevaz’ın tarihine bir katkı olmuş olacak hem Van Gölü çevresinin tarih öncesi dönemlerine katkı olmuş olacak. Tabi ki bütün bölge yani Doğu Anadolu, Güney Batı Asya diye düşünürsek bu bölgedeki tarih öncesi dönemlere önemli katkılar sunacağını düşündüğümüz bir kazı yeri burası.”