Serin bir akşamüstü erken başlayacak bir konseri bekliyoruz. Bodrum Palmarina'da yapılan 'Yazz&Cazz' konserleri kapsamında birazdan Bülent Ortaçgil sahneye çıkacak. Uzun bayram tatilinin son günü artık. Yarın bıraktığımız yerden hayata devam edeceğiz. Pek çok tuhaflık bizlere yine 'normal' gelmeye devam edecek. Bülent Ortaçgil'in (Bulutsuzluk Özlemi'nin de seslendirdiği) 'normal' şarkısındaki gibi hemen her şeyi kanıksadığımız şekilde, değiştirmeden devam edeceğiz hayatlarımıza. Mesela evlerine sağ salim dönmeyi başaranlar her bayram yüzlercemizi kurban verdiğimiz trafik kazalarını 'normal' olarak karşılayacaklar. Saatlerce süren trafik çilesi hiç kimseye anormal gelmeyecek. Kader gibi, sanki her yerde, her ülkede aynı şeyler yaşanırmış gibi 'normal normal' yaşamaya devam edeceğiz.
Bayram günü Ankara'da ODTÜ yerleşkesine gece yarısı baskın düzenlenip alelacele ormanlar kesiliyor. Hiç kimse 'Gecenin bir yarısı orman kesilir mi?', 'Bu neyin telaşı?' diye sormuyor. Hükümet İstanbul'daki ağaç katliamı gözükmesin diye Kuzey Ormanları'na gizlice uçuş yasağı uyguluyor, milyonlarca ağacın kesildiği tek bir görüntü medyada yer almıyor. Söylüyorsunuz, ahali başını usulca önüne eğiyor. Siz dile getirince içlerinden biri mırıldanır gibi 'E, normal' diyor.
Türkiye'de devlet adına birileri, şu anda tutuklu olan bir gerilla lideri ile masaya oturmuş barış pazarlığı yapıyor. Tuhaf bir barış görüşmesi bu. Eşi benzeri olmayan bir atmosferde ilerliyor. Abdullah Öcalan bir yandan savaşa çare bulmaya çalışıyor, diğer yandan anlaşmayı bozmak, masayı devirmek için fırsat kollayan kendi taraftarlarını ve masanın karşısında oturanları dengelemeye çabalıyor. İçeriden, dışarıdaki siyaseti yeniden 'dizayn' etmeye çabalıyor. Kapalı kapılar ardında ne oluyor, bari en azından üslup ve görüşmelerin yapılış şeklinden bilgi verin diyorsunuz. Sessizlik. Bakıyorsunuz hiç kimseye anormal gelen bir durum yok. 'E, normal.'
Milyonlarca takipçisi bulunan Türkiye'nin en önemli cemaatinin lideri Türkiye'de değil, yıllardır ABD'de yaşıyor. Fethullah Gülen neden Türkiye'ye gelmiyor ya da gelemiyor? Kimsede bu sorunun net bir cevabı yok. Sanki bu tuhaf ve demokrasilere yakışmayan durum 'normal', sıradan bir olay gibi yaşanıp gidiyor. Yetmezmiş gibi, hükümet içinde atama rüzgarları, dershaneleri kapatma manevraları ile paralel dünyada, kapalı kapılar ardında bir şeyler 'hallediliyor'. Yadırgayan yok. Herkese normal geliyor.
Eski Genelkurmay Başkanı ve bütün kuvvet komutanları cezaevinde, donanmada neredeyse gemilere komutanlık edecek subay kalmamış, kimsenin kafasına taktığı yok. Takılmayacaksın, takmayacaksın durumları; 'normal'!
Türkiye'de MİT'in bütçesi inanılmaz bir noktaya gelmiş, Başbakanlık'ın kullandığı örtülü ödenekten harcanan rakamlar mantık ötesi bir noktaya yükselmiş. Sayıştay incelemeleri Meclis'e gönderilmiyor. Normal!
Adamlar Türkiye'de istihbaratın başı İsrail ajanlarını İran'a sattı diye haber yapıyorlar. Aldıran yok. Normal!
Hanefi Avcı adında bir adam birkaç ayrı örgüte üye kaydettirilmiş, mevsimden mevsime tutuklu yargılanıyor. Dönüp bakan yok. Bu da normal...
Taksim'de trafik yeraltına alınmış, ortalık bir beton ormanına dönmüş, ortada hala elle tutulur bir proje yok. Yine Taksim'de AKM denilen tarihi bir kültür kompleksi karakola döndürülmüş, geleceğine dair tek bir plan-proje yok. Kimseye tuhaf glmiyor. Normal!
Yıllardır söylediklerini bir türlü komutanlarına duyuramayan 5 bin astsubay örgütlenmiş, çaresizlik içinde Anıtkabir'e yürüyor, bu da normal!
Daha konuyu olmayan kaldırımlara, zıvanadan çıkmış kentsel dönüşüme getirmiyorum bile...
Yarın hayata kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu saydıklarım ve sayamadığım daha onlarca şey bizlere 'normal' gelmeye devam edecek. İtiraz edenler, karşı çıkanlar, ufacık sesini duyurmak isteyenler hemen sindirilecek. Başı ezilecek. Haklarında soruşturmalar açılacak. Ya sürgün edilecekler ya da bir komplonun başrol oyuncusu olarak kendilerini bulacaklar.
Flash TV'de halaylar durmayacak, yeni AVM'ler açılmaya devam edecek, sosyal medyada taraftar grupları birbirlerini takip için yarışa tutuşacaklar.
Çimlerin üzerine oturmuş, birazdan başlayacak Bülent Ortaçgil konserini beklerken aklımdan işte bunlar geçiyor. Bir yandan da 'Normal' şarkısını mırıldanıyorum...
'Halimiz?' dedim
Ne dese beğenirsiniz? Normal.
Dur birisi anlatsın hemen nedir bu normal.
Dur canım sıkılıyor artık
Yoksa ben miyim anormal!