Netanyahu, İran'ın oluşturduğu tehdidin üç ana unsura dayandığını ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birincisi, Celile ve Gazze Şeridi'ni çevreleyen bölgelerdeki terör örgütlerinin kontrol girişimidir. Yıllarca süren birikimlerini hedef alarak bu girişimi baltaladık. Artık bu terör örgütlerinin hedeflerine ulaşması imkansız hale geldi. Bu, radikal bir değişimdir. İran'ın etkisi altındaki bu örgütler, ciddi darbeler almıştır."
Netanyahu, İran'ın füze kapasitesine de dikkat çekti: "Büyük bir füze cephaneliği oluşturmuşlardı, ancak biz bu füzelerin üretim kabiliyetlerini büyük ölçüde durdurduk. Bu, İsrail'in güvenliği açısından kritik bir gelişmedir. Artık İran hem kendisi hem de vekil güçleri için savunma ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya."
Üçüncü büyük tehdit olarak İran'ın nükleer silah çalışmalarına işaret eden Netanyahu, "İran, İsrail'i yok etmek amacıyla nükleer bomba üretmeye çalışıyor. Nükleer silahları kullanarak sadece İsrail'i değil, tüm dünyayı tehdit edebilirler. Bu, büyük bir tehlikedir."
Netanyahu ayrıca İran'ın nükleer programlarına karşı mücadelenin uzun yıllardır sürdüğünü hatırlatarak, "Yirmi yıl boyunca İran'ın nükleer programını yavaşlattık ve on yılı aşkın bir süre geciktirmeyi başardık. Ancak şu anda uranyum zenginleştirme kapasitesine sahip bir ülke olma eşiğindeler. Bu konuda taviz vermedik, vermeyeceğiz. Kim tek bir operasyonla bu tehdidin son bulacağını düşünüyorsa yanılıyor. Bu bizim en öncelikli meselemiz" dedi.