İslam, aile kurumuna büyük önem vermiş ve aileyi toplumun temel unsuru olarak görmüştür.
Bu bağlamda aileyi, koruyup kollayan, aileye düzenlemeler getiren ve çocuk eğitiminde kadının rolü oldukça mühimdir. Sağlıklı bir toplumun inşasının yegane mimarı kadındır.
Bundan dolayı İslam kadına ve kadın eğitimine azami derece önem vermiştir.
Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bir zihniyeti adeta yerle bir eden İslam, cenneti onların ayaklarının altına sererek kadına ne derece önem verdiği anlamak mümküm. Bunun en güzel örneğini kainata rahmet olan Efendiler Efendisinin(S.A.V) şu hadisinde görüyoruz.
'Üç kız çocuğunu İslam ahlakına göre büyütüp yetiştirirse Allah o anne babaya cenneti vacip kılar. 'İki tane olsa olur mu? Ya Resulallah' diye sorduklarında 'evet' diyor kainatın efendisi. 'Bir tanede olsa olur mu? 'evet, bir kız çocuğnu İslam terbiyesi ve ahlakı üzerine yetiştiren bir anne babaya Allah cenneti vacip kılar. '
Bir anne- baba kendilerine bir rahmet olan kız çocuklarını yetiştirirken eğitimine azami derecede önem vermelidir.
Çünkü kız çocukları gelecek nesillerin anneleridir.
Bir anne kız çocuğunu kucağına aldığında 'cennetim cennetim' diye sevmeli ve ona göre büyütmelidir.
Eğer bir kız evladı anne babasını cennette götüremezse bu sefer başına bela olup cehenneme götürecektir. Aman dikkatli olalım.
Hangi asırda yaşamış olursa olsun her bir medeniyette bazı toplumları içerisinde muhakkak kadını bir yüz karası bir utanç vesilesi olarak görülmüş ve bu günümüze kadar devam etmiştir. Kimi medeniyetler onları sadece bir meta aracı olarak görürken köle pazarlarında, köle tacirlerinin elinde bir ticaret malı olarak işlenilmiş, kimi medeniyetler onları nefislerinin egolarını tatmin için kullanırken, bazıları ise onları insan dan bile saymamışlardır.
Asırlar içerisinde bu böyle devam etmiştir. Hiçbir sistem hiçbir ideoloji kadına gereken değeri, hak ve özgürlükleri getirememiş ve islamın kadına verdiği değeri vermemiştir. Bu gün ve asırlardır kadın hakları ve onlara getireceği güya hak ve özgürlükleri için bas bas bağıranlar yine kadını kullanarak hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır.
Konumuz kadın şahsiyeti olduğundan fazla ayrıntıya giremiyoruz.
Burada Müslümanların çok önemli bir hususu göz önünde bulundurması gereken dinin ve sosyal bir sorumluluktur ki oda şudur, batının adeta bir oyuncağı haline gelmiş genç kız ve kadınlarını onların desise ve tuzaklarından kurtarmak adına gereken İslami şahsiyeti yüklemektir.
Müslüman kadının bir duruşu bir şahsiyeti olmalı. Bu gün sokaklar ifsad edilmiş, ahlaki yapıları dejenerasyona uğramış kadın ve kızlarla doludur.
Üzerlerinde en ufak bir İslami şahsiyeti taşımamakla beraber adete vitrinler de teşhir edilecek bir mal gibi süslenip püslenmeleri, Müslüman olmayan kadın ve kızlardan hiçbir farkları kalmamaları Müslüman kadının şahsiyetinin ne derece fsad olunduğunun en bariz bir göstergesi.
Eğer bizler kızlarımıza İslami şahsiyeti yüklemede gereken tedbir ve hassasiyeti göstermesek, Müslüman aileleri yıkmak isteyen güç odaklarının hedefi haline gelecektir. Nitekim batılı bir profesör 'Ben garblı bir aile poröfesörü olarak diyeceğim ki türk milletinin aile nizamını elinden alın geriye pek bir şey kalmaz. ' diyor. onlar çok iyi biliyorlar ki aile nizamnın temeli kadın, aileyi aile yapan en temel unsurunun kadın olduğunu. Dolayısıyla genç kızlar. Öyleyse hayatımızın esası ve toplumun temel hücresi olan aileyi ve kadını korumalıyız. Çünkü genç kızlarımız gelecek nesillerin anneleri. Maalesef geleceğimizin anneleri dediğimiz genç kızlarımız haddi zatında sokakta boy göstermeye başladı. Güzellik yarışmalarından tutun, mankenlik ajanslarında, popstar şarkı yarışmalarında ve özellikle iş hayatında boy göstermeye başladı.
En kötüsü bütün bunlar yapılırken büyük bir başarı elde etmişler gibi bu hayata teşvik ve özentiyi yaymalarıdır.
Tabi bizler anne babalar olarak yaptıklarını ayakta alkışlarsak onlarda boyuna başarıdan başarıya koştuklarını zannedecekler.
Hal böyle olunca genç kızlarımızın eş olma anne olma eğilimleride haliyle kalmayacaktır. Buda toplumun yapı taşı olan aileye zarar vermeye başladı. Hatta görünen oki büyük ölçüde toplumun ahlaki yapısını tahrip etmeyi ve yıkmayı başardı. Bütün Bunlarlada sınırlı kalmayıp evlerimizin başköşesine koyduğumuz TV. tek başına ahlaksızlığın en had safhasını sergilemektedir. Diziler, yarışma programları, yemek ve evlilik programları…
Medyada yayınlanan bu gibi yayınlar aile ilişkilerini paramparça etmiş bilhassa genç neslimizin ahlaki yapılarını bozarak manevi değerlerinden uzaklaştırmış zararlı birer insan haline getirmiştir. Bu gün bir çok aile çocuklarını kendileri yetiştirmek yerine adeta TV eline emanet etmiştir. Eğer bizler çocuklarımızın ve gençlerimizin ne istediklerini en önemlisi maneviyatlarına gereken sendrumları aşılanmasak birileri evlerimizin içine kadar girerek gençlerimizi ve çocuklarımıza kendi yaptırımlarını uygulayacaklardır. İşte TV oynanan oyunların başarı göstermiş baş aktörlerden bir tanesi.. Yazık ki çocuklarımızı yetiştirmek yerine TV güvenilir bir amanetçiymiş gibi emanet etmişiz.TV çocuklarımızı besledip büyütsün öğretileriyle bizlerde elimizde çekirdeklerle günümüzü gün edelim. Bizler rahatımız bozmayalım TV bir kimyasal bomba gibi patladığı an rahatımız bir güzel bozulacaktır.
Sadece bizleri ahlaki değerlerimizden uzaklaştırmaya yönelik yapılan gayri meşru ilişkiler, aldatmalar meşru gösterilerektek hedefleri Müslüman aile yapısını bozmak, parçalamak ve yok etmektir.
Bir erkeğe iki kız kardeşin aşık olması nerede görülmüş, bir kadına hem oğul hem babasının aşık olması toplumda milyonda bir rastlanmazken bütün bunlar günlük hayatın bir parçasıymış gibi gösteriliyor. İnsanlar gerçeklerden uzak hayal ürünü bir hayata sürükleniyor ve dehası toplumda evini, eşyasını, kocasını beğenmeyen kadınlar, evdeki hanımını beğenmeyen erkekler türemeye başlıyor. Kendimizi ve ailemizi bu zehir saçan illetten muhafaza etmemiz , bilhassa çocuklarımızı bu illetten uzak tutarak geleceğimizi ve ailemizi kurumak en büyük mesuliyetlerimiz arasında yer almalıdır.
İslam , kadın şahsiyetine büyük önem vermiştir. Mümin kadına düşen bu şahsiyeti bütün tehlikeli unsurlardan korumaktır.
İşte bütün bu sebeplerden dolayı kız çocuklarının İslami eğitimine önem vermeli onları dünyaya hazırlarken asıl yurt olan ahiret hayatını göz ardı etmemeliyiz.
İyi bir geleceği olsun diye başları, bacakları açık okullara göndermek marifet değildir.
Asıl marifet onları iyi birer anne olarak yetiştirmektir.
Bu yazımızın ikincisinde görüşmek temenni ve duasıyla…vesselam