Nerden Nereye !!!

İnsani olarak geldiğimiz her iyi nokta, kötü bir noktayı da beraberinde getirmiştir. İmkânların her an için arttığı imanlıların (merhametli-vicdanlı birey) her an için azaldığı bir süreç.



Çocuklarının merhametli ve vicdanlı olmasından çok diploma sahibi olmasını önemseyen aileler. Bir diplomaya verdiğimiz hayat çemberinin bize nelere mal olduğuna kısa bir şekilde bakalım. Nerden nereye gelmişiz.

Evimizde taht koltuklarımız olmadan önce, gönül tahtlarımız vardı. Huzur verirdi. Muhabbet ettirirdi. Yemeklerimizin resimlerinin gittiği bugünde önceleri kokusu giderdi. Kokuyu komşu hissetmiştir diye bir tas yemek komşuluk hakkından komşuya gönderilirdi. Yemek teslim edilen komşu cümlede teşekkür edemese de teşekkürün en alasını ederdi. Boş tabak gönderilmez derdi ve evde bulunan herhangi bir gıdayı komşunun yemek konulan tabağına koyar o şekilde teslim ederdi. Yani ameller niyetlere göreydi. Çünkü önceden ameller de niyetler de bugünden çok daha güzeldi.

Önceden bir komşuda cenaze olsa cenazenin kimin evinden çıktığı fark edilmeksizin acılar ortak yaşanırdı. Acıya hürmeten eğlence olarak bilinen düğün, nişan merasimleri ertelenir, televizyon ve radyolar belli bir süre kapatılırdı içten bir saygı ve samimi niyet vardı. Acılar gerçek duygular ile paylaşıldığı için gerçekten azalırdı.

Yıllar önce çocuklar saatlerce dışarıda oyunlar oynar keyifli vakitler geçirirlerdi, bu vakitler bazen gecenin geç saatlerine de denk gelirdi. Ama kimse dışarıda çocuklarının başına bir şey gelebileceği ihtimalini pek düşünmezdi. Çünkü içten bir toplumsal güven vardı. Önceden bir köye yabancı biri girse hemen herkes fark eder yabancı olduğunu bilirdi. Şimdilerde apartmanımıza evimize giren çıkandan bihaberiz.

Evet ve bu insanların çoğu, önceden diye nitelendirdiğimiz bu güzel insanlar belki çok lüks ev ve arabalara sahip değillerdi, belki hiç biri diploma sahibi değildi, üniversite, lise, ortaokulu bırakın ilkokul mezununa bile zor rastlanırdı. Ama hepsi gerçekten insandı. Merhametli ve vicdanlıydı. Evet bir diploma ve arabaya karşılık kazandığımız koca bir yalnızlık, kin, nefret, mesafe, bencillik ve dahası. Belki de geçmeyen geçmişlerimiz olsa, var olan gelecekten daha huzur verici olacaktı.

Selametle Kalın.