Neye bu saldırılar
Zor günler geçiriyor dünyamız. Bazı zorlukları insanlar tarih içinde hep yaşasa da günümüzde bu zorluklar kat kat artmış durumda. Bu zorluğun içinde de biz insanlar çözümler üreteceğimize tam aksine işleri daha da zorlaştırıyoruz.
1- Salgınla birlikte ihtiyaç duyulan ilaçların, maskelerin, dezenfektanların bir fırsata dönüştürülüp, insan sağlığının hiçe sayılıp fiyatlarının haddinden fazla yükseltilmesi. Yapılan bu yanlış elbette ki çok çirkin ve yanlıştır. Fakat bu yanlıştan daha da yanlış olan sosyal medyada, haber kanallarında şahit olduğum kadarıyla bu hatayı Müslüman insanların hatası gibi gösterilmesi. Fakat unutulan bir şey var ki islam inancını tam anlamıyla benimseyen bir Müslüman böylesine çirkin davranışlardan uzaktır. O kadar uzaktır ki bir Müslüman kendinden önce başka insanları düşünür. İslamın bütün emirleri insanları salih amel işlemeye davet eder. Salih amel dediğimiz kavramsa; güzel ahlaktır. Böyle davranmak karaktersiz insanların işidir.
2- Sosyal medyada resmi olmayan ve yanlış bilgilerin paylaşılması. Herkes için söylemek yanlış olsa da bunu bilinçli olarak yapıp insanların endişelerini artırmaktır. Bu şekilde farklı amaçlar için çalışıp vatandaşın devlete olan güvenini sarsmaktır. Bu yanlışları yapmamak için devlet yetkililerin söylediği doğrultusunda hareket etmek ve sağlık çalışanlarının uyarılarını yapmaktır. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaktır.
3- Bu yazıyı yazmamdaki en büyük etken ve en çok üzüldüğüm nokta şu ki; bazı sözde aydınların yazdığı yazılar ve yaptıkları paylaşımlardır. Böylesine bütün dünyayı ve ülkemizi etkileyen bu önemli konuda ülkenin her bir ferdinin ülke için bir olup çalışacağı yerde islam ve islamî değerler hakarete varacak yazılar yazılmakta ve paylaşımlar yapılmaktadır. İnsanların ettiği duadan tutun da toplumun birliği için çalışan din adamlarını hedef almaktadırlar. Milletin duasına, ezanına, namazına ve din adamlarına tahammül edemeyen bu zihniyetleri anlamış değilim. Devletin oluşturduğu Bilim Kurulu çalışmalarını sürdürürken insanların Rablerine el açıp bu beladan kurtulmak için dua etmelerinin ne sakıncası var. En çok zoruma giden milletin dinine diyanetine bu zor günleri dahi fırsat bilinip saldırılmasıdır.
Dün okuduğum Yılmaz ÖZDİL'in yazdığı '' Corona Virüse karşı aşıyı bulsa bulsa Tillo Evliyaları bulur'' başlıklı yazısı bu salgınla savaşmada çok alakasız olmasına rağmen; amacı sadece dini değerler ve din adamlarına karşı alaycı bir ifade kullanmak ve toplumda din adamlarının itibarlarını, saygınlığını zedelemektir. Savunduğu görüş, peşinden gittiği zihniyet ne olursa olsun bizi ilgilendirmez ve islamın değerlerine bu şekilde bir yaklaşımda bulunulmamalı. Bu topraklarda evliyaların bulunması bazı kesimleri üzse de evliyalar yetişecek ve yaptıkları tek şey olan Allah'ın ve Resul'ünün istediği hayat tarzını (dini) insanlara anlatıp yaşatacaklar. Milli Marşımız olan İstiklal Marşında baştan aşağı tevhid anlayışı ve dini değerlere dikkat çekilmektedir. Daha geçen gün yıldönümü olan Çanakkale Zaferi'nin kazanılması hep alaya
alınan evliyaların duaları ve mücadelesiyle olmuştur. Bu ve buna benzer her şey ortada dururken bu vatan toprağında her zaman bu değerler yaşayacaktır. Allah'ın ''Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.'' ayeti akıllardan çıkarılmamalıdır.
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
Mehmet Akif ERSOY