Diyarbakır'ın tarih kokan sokaklarından birinde, Dicle Nehri'nin sakin akışına tanıklık eden Dicle Köprüsü yükselir. Yerel halkın "On Gözlü Köprü" diye andığı bu tarihî köprü, aynı zamanda eski Silvan yolu üzerinde yer aldığı için bazı kaynaklarda "Silvan Köprüsü" olarak da bilinir.

Eşsiz Konum: Geçmişle Günümüz Arasında Bir Köprü

Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın merkezine 3 kilometre uzaklıkta, Bağıvar beldesi ve çevre köylere bağlayan tali yolun başlangıcında bulunur. Şehir merkezinin kalbinde, tarih ve kültürün kucaklaştığı bu noktada yükselen köprü, ziyaretçileri geçmişle günümüz arasında büyülü bir yolculuğa çıkarır.

Antik Köprüden Eşsiz Mimarlığa: İhtişamlı Tarihçe

Dicle Köprüsü'nün tarihçesi, derin bir sırrın peşine düşmeye benzer. Köprünün ilk yapım tarihi hakkında farklı görüşler bulunsa da, en doğru tarih olan 1065 yılı, köprü üzerinde yer alan kitabede gizlidir. Mervaniler döneminde, Nizâmüddevle Nasr zamanında, Kadı Ebü'l-Hasan Abdülvâhid tarafından 457 Hicri yılında (1064-65 Miladi yılı) Ubeyd adlı bir mimara yaptırıldığı kaydedilmiştir.

Zamana Meydan Okuyan Yapı: Mimarisi ve Özellikleri

Dicle Köprüsü, on açıklığı ile büyüleyici bir mimari örneği sunar. Köprünün uzunluğu 172 metre, genişliği ise farklı gözlere göre değişir. Parapet yükseklikleri ve detaylarıyla dikkat çeken köprü, İslam öncesi tarihin izlerini taşıdığına dair ipuçları sunar. Piramidal külahlı selyaranlar, güney ve kuzey cephelerindeki taş işçiliği, Dicle Köprüsü'nü adeta bir taştan yapılmış bir sanat eserine dönüştürür.

Zamanın Tanığı: Dicle Köprüsü

Dicle Köprüsü, yıllara meydan okuyan bir tanıktır. Dicle Nehri'nin sakin akışını izlerken, geçmişten bugüne uzanan bir hikayeye tanıklık edersiniz. Tarihin ve mimarinin kucaklaştığı bu eşsiz köprü, Diyarbakır'ın ruhunu yansıtan bir simgedir.

Editör: GÜLİSTAN ÇELEBİ