Bizans İmparatoru Romenos Diogenes'e karşı Malazgirt Ovası'nda kazanılan zafer dünya tarihinde de önemli bir dönüm noktasıdır. Birçok açıdan dönüm noktasıdır. Özellikle Türklerin ve Kürdlerin İslam üst çatısı altında bin yıllık kardeşliğinin başlandığı tarih açısından da önemli.
Bu zaferle Anadolu'nun kapıları Türk kardeşlerimize açılırken, İslam çatısı altında iki milletin binlerce yıllık adalet temelinde birlikte hareket edebilmenin ilk örnekleri de burada ortaya konuluyor. Nitekim Sultan Alparslan'ın ordusunda 10 bin süvari Kürd yer alıyor. Böylesi bir zaferin yıl dönümünde etkinlik yapmak, gelecek nesillere Malazgirt zafer ruhunun aşılanması gayet normal ve olması gerekendir.
Bu yıl da Malazgirt Zaferi'nin 953'üncü yıl dönümü etkinliklerini kutlayacağız. Etkinlikler için bir ay önceden hazırlıklar başladı. Ahlat ilçemizde "Çarho" mevki olarak bilinen ve şimdi de "1071 Malazgirt Millet Bahçesi" olarak kullanılan alanda etkinlikler için çalışmalar neredeyse tamamlandı.
150 bin metrekarelik Millet Bahçesinde, 1071 Sultan Alparslan Otağı kuruldu. Otakta kurulan 50 çadırda farklı illerden gelen stantlar açılacak. Türkiye'nin dört bir yanından katılım sağlanması bekleniliyor.
23-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak etkinliğe bir aksaklık yaşanmazsa Sayın Cumhurbaşkanı ve devlet erkânı katılım sağlayacak. Her yıl olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanı 25 Ağustos'ta Bitlis'te olacak, geceyi de burada yapılan Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisinde geçirecek. 26 Ağustos'ta da Muş'un Malazgirt ilçesindeki etkinliğe katılacak.
Sayın Cumhurbaşkanının, tüm devlet erkanıyla Ahlat'ta konaklanacak olması, mümkünse bir Kabine toplantısının burada yapılması, ilimiz açısında son derece önemlidir. Bitlis hem tarihi hem kültürel hem de inanç açısında bunu ve daha fazlasını hakkediyor. Buraya kadar her şey gayet normal.
Fakat bir de bunun maddi boyutu var. Bir ay önceden başlayan hazırlıklar, sadece Ahlat ilesinde etkinliğin yapılacağı otak alanıyla sınırlı kalmıyor. Sayın Cumhurbaşkanının yol güzergahında bulunan ve ihtimal dahilinde havadan da geçebileceği il genelindeki tüm noktalarda hummalı bir çalışma yapılıyor. Öyle ki yerdeki çimlerin üzerine bile yeni çimler seriliyor.
Etkinlik öncesi toplantılar, talimatlar, Ankara-Bitlis arasında üst düzey mekik dokumalar… Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çevre illerden polis görevlendirmeleri, tüm kamu kurum ve kuruluşların teyakkuz haline geçilmesi, kurumların tüm araçlarının etkinlik için görevlendirilmesi, otellerin, yurtların tahsis edilmesi, halkı alanlara taşıyacak araç görevlendirilmelerine varıncaya kadar binlerce görevli…
Hasılıkelam Sayın Cumhurbaşkanın da katılım sağlayacağı Ahlat ve Malazgirt ilçelerindeki etkinliklere yüz milyonlarca lira harcama yapılacak. Hem de tasarruf tedbirlerin olduğu bir süreçte. Dar gelirli vatandaşın, emeklinin, asgari ücretlinin aldığı tüm maaşını sadece ev kirasına ödediği bir zamanda bu kadar harcamaya gerek var mıydı?
Harcama olacak diye Malazgirt Zaferi'nin yıl dönümünde etkinlikler yapılmasın mı diye soranlar olabilir? Ben yapılsın diyorum. Ama bu kadar gereksiz harcama yapılmadan da olabilir diyorum. Bir gazeteci olarak, ekonominin dar boğazda olduğu bu süreçte bu kadar israfın gereksiz olduğu kanaatindeyim.
Emeklinin, asgari ücretlinin maaşına yapılacak bir kuruş için defalarca toplantılar yapılırken, dar gelirliye verilen sosyal destek için kızıl kıyamet koparılırken, milyonlarca insan açlık sınırının altında hayatını idame etmeye çalışırken, maddi imkansızlıktan dolayı binlerce genç evlenemezken veya evliliği ertelerken, geçimsizlik nedeniyle yuvalar yıkılırken, kira ödeyemediği için insanlar sokağa atılırken, her gün yüzlerce esnaf iflasını verirken, vergi yükünün altında vatandaşlar ezilirken, işsizlik rakamları tavan yaparken, yüz milyonlarca lira bir etkinlik için harcamaya gerek var mı? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Kalın selametle…