Aile bireyleri arasındaki sorun ve sıkıntıların tek bir bireye bağlı olmadığı ortak bir netice olduğu açıkça bilinmektedir. Genellikle aile bireyleri arasında çoğu zaman iletişim sıkıntısı yaşanmakta ve bu sürekli hale gelmektedir.
İnsanlar sürekli kendisinden uzakta olan ya da kısa süreli bulunduğu ortamlardaki insanları memnun etmeye daha gayretli bir tutum içerisindedir. Bu durumu atlatan bireyler kendi aile ortamlarına girdikleri zaman, ya yorgun ya da günlük konuşma süresini doldurmuş bir şekilde evinde kendine ait köşesine çekilmektedir. Ya sonra!!! Bu durumu yaparken ve yaşarken sadece kendi koşullarını göze önünde bulundurur. Geldiği evde ilgi açlığı çeken bireylerin olduğundan habersiz eline TV kumandası, sırtına yastık, kahveden sipariş eder gibi eşinden ya da çocuğundan çay veya kahve istedikten sonra bitkisel yaşantısına devam eder.
Kısmi bir anne ve babalara göre bir insanın fizyolojik ve barınma ihtiyacı karşılandıktan sonra bütün ihtiyaçları giderilmiş kabul edilir. Oysa bu sadece bir adlanılmışlık veya aldatılmışlıktan başka bir şey değildir. Yetişkin yaş seviyesinde bulunan ebeveynler veya doğal ismiyle eskiler iyi bilir. Önceki yıllarda elektrikler kesildiğinde; sohbetler edilir, masallar anlatılır, tekerlemeler söylenilir ve muhabbetler edilirdi. Aile sohbetleri bu tür gecelerde maksimum düzeye ulaşırdı.
Günümüzde ise bu durum, elektrikler kesildikten sonra insanlarında elektriği kesilir bir duruma geldi. Evde fişi çekilen bir televizyonun ara kablosu aile bireylerine bağlanmış gibi herkesin iletişim bağlantısı kesiliyor. Oysaki aile bağları bir arada iken kuvvetlenir; ayrı odada ve yataklarda akıllı cihazlarla değil. Zaman ayırmadığımız en ciddi kesim olan çocuklarımız biraz büyür ve biz söylenmeye başlarız. Sonra da deriz ki: bu çocuklar neden böyle oldu. Her şey bilim çağına döndü der dururlar. Haklı olabilirler. 'Bilgi Beş Harflidir Ama Beşte Dördü İlgidir' der Mümin Sekman. Her şeyin çaresi ve başı ilgidir. Bu cümle, ilgi duymadığınız hiç kimseyi sevemez ve ilgili olmadığınız hiçbir işte başarılı olamazsınızın açık ifadesidir.
Günümüzde çocuk suç oranlarında çok ciddi bir artış göstermekle beraber, çocukların da anne ve babalarına karşı şiddet ve saygısızlık olarak tabir edilen davranışları da artmaktadır. Anne ve babaların dinlemek ve zaman harcamak için çocuklarından uzak tuttukları her an; bugün onlara da aynı durumu yaşamanın kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Yani çocuklarına zaman ayırmayan anne ve babalara, bugün kendi çocukları zaman ayırmıyor. Ve en sonunda
kullanılan cümle aynı: kime çekti bu çocuk derler. Cevap tekrar gayet açık ve net; ANNE VE BABALAR SİZİN BUGÜN KENDİNİZE ŞEFKATLE ÇEKMEYİP SARILMADIĞINIZ ÇOCUKLAR, HER GÜN SİZDEN ŞİDDETLE UZAKLAŞMAKTADIR.
Çocuklarınızdaki olumsuz durum ve değişikliklerden şikayet etmek yerine, o değişikliklerin ve olumsuz durumların, sizden de kaynaklanıp kaynaklanmadığını, dönüp sorun kendinize. Bir aile büyüğü der ki 'NE ZAMAN SOFRADA TABAKLAR AYRILDI BİR DAHA AİLE MUHABBETİ KALMADI '. Eşinizi ve çocuklarınızı, onlara zaman ayırarak konuşun, anlaşın, dinleyin, dinlendirin. SİZ ONLARA İYİ GİDİN, ONLARDA SİZE HER ZAMAN İYİ GELECEKTİR. Sevdiklerinize zaman ayırmaya gayret etmezseniz, zaman sizi sevdiklerinizden ayırmak için daha da gayret edecektir.