Yalan diyésemse aha...Bazen çağtırmeden kürtçe nifrın ederdım... Çoğ adrenalinliydi şerrefıme... Bu hereketlerım bu öretmenımızın dikkatınden kaçmemiş olecağki bigün andımızi oğumağ içın özellıkle bana seslendi: Dedi hey sen! arğedeki! Gel bureye andımızi oği. Bende kankilim salihe dedım salih öretmen seni çağıré. Salih çoğ fırlemeydi. Dedi '' kimi kandırésın oğlım öretmen seni çağıré. Ben gitmérem sen git.'' Sonra öretmen dedi kime diyérım oğlım gel bureye. Bağtım üfkeli üfkeli bana bağé. Mecbüren merdivenlerden çığtım andımızi oğumeye.
Öretmen hemen arğemde durmiş... 12 eylül subaycileri gibi beni hizaye getırdığıni zannédédi.
İçımden dedım ben sana gösterırım...Dedi hadé başle. Temam dedım... Dedım: Ürküüümmm. Örenciler bağırdiler: Türkümmmm. İçımden oğ be dedım. ilk aşamayi atlattım.. Doğriyım, çalışkanım, küçüklerımi sevmağ... gibi enternasyonel mesajleri yüksek perdeden seslendırdım.. Çımkile andımızın o kısımleri beni rehetsız étmédi.
Öretmende bağti andımızi yüksek sesle söyliyérem, benım alpaslanın, kanuninın, kültükinın soyunden geldığıne inanen asimile olmiş bi örenci olduğume kanaat getırerağ yağesındeki bayrağ rozetıni düzelte düzelte arğemden çekıldi gitti okulumuzın diyer öretmenleriyle sohbet etmeye...
Bağtım öretmen diyer öretmenlerle sohbete dalmiş. Hızlim hızlim devam ettım. Bi an önce bu tiyatro bitsın istiyédım.. Mehledeki bahçelere erük hırhızlığıne giderken bile bu keder heyecanlanmemiştım..
Ey büyük aratürk... Açtığın yolde gösterdığın hedefe.... Ne mutli ürküm diyene...
Hiç kımse heyle içtığımi anlememişti..
Bitırdım indım aşağiye... Kankilım salih çekirdekten yetışme bi hevaldi... Her gün timler evlerıne baskın yapédi... kendi kendısıne bi kod adi vermişti hetta...Dedi keybol git bi daha benle konuşme...Héç otanmedın türküm derken, senle bilye ortağlığındende çığérem...
Dedım ula oğlım sen beni ne sandın. Ben hiç tongaya gelırım... ( Tabi o zamanler tonga dememiştim. çımkile tırkçeyi daha yeni yeni örenédığ...) Türküm yerıne ürküm dedım, atatürk yerıne aratürk dedım falan...örenciler içeri girerken benle salih yaptığım bu oyuni konuşédığ..
Kendi kendımıze gülédığ... Salih benle gurur duyédi.. Çımkile gözlerınden belliydi... Hetta o gün kantinden aldıği simiti yoldaşlığ felsefesi gereyınce benımle yari yari yapti...
İçerdeyken salih, ula sütal yarın bende eynisini yapecam, dedi. Dedım ' Tu réğ belaw dıki '. Kendıni benımle karıştırme... Dedi bağ yapecam görursun. Temam dedım yapte görelım...
Ertesi gün salih gitti öretmenle konuşti, dedi '' öretmenım ben 5 yıldır bu okuldeyım bi sefer bile andımızi oğumemişım se allahıne andımızi bugün ben oğiyem'' ... Mıstefa öretmen, elbette oğiyebılırsın dedi.
O an mıstefa öretmenın gözlerınden çığen dokuz ışıği görebılédım. Vay be işler yolunde. Kızıl elmayi herkes sevdi diye kendi kendıne sevınédi...
Neyse... Herkes sıraye geçti. Salih çığti merdıvenlerden... Mıstefa hocade hemen yanındeydi. Salih arkadaş işallah bu eylemi başariyle sonuçlendırır diye kendi kendıme dua édédım. Aslınde salih arkadaş bu eyleme giderken önhazırlığsız gitmişti. Hiç pırova yapmeden sadece benden duyduğleriyle yetınerağ girişti bu işe.
Hema ben ginede salih arkadaşın cesaret ve yeteneyının provasızlığıni bastırecağ düzeyde gelişkın olduğuni bıldığımden eylemın başarisızlığle sonuçlenmesınden pek korğmédım... Mıstefa hoce dedi hadé başle. Salih tamam dedi. Başledi andımızi oğumeye... '' Üürrküüümmmm ''... tabi salih ürküm derken okuldeki tüm öretmenler salihe bağtiler çımkile oni bi horoz sanmişlerdi.
Salih ürküm derken yaptıği yaramazlığın heyecani yüzunden oni gülme tutmişti. Kıpkırmızi olmiş, bi ande terlemağten yüzü sırılsığlam olmuşti...
Bi bağtım bi şırpıni sesi geldi.. Mıstefa hoce salihe bi tokat atti... Dedi kimın pantori açığtır oğlum, ne gülésen? Salih sinırlendi... ağlamağli oldi..
Çımkile bu eylem başarısızlığle sonuçlenseydi ve ayilesi duyseydi evde dedesıne ve babasıne özeleştiri verecağti...
Babasi biraz merhametliydi hema dedesi salihe devrımci şiddet uygulemağten hiç çekınmezdi. Dedesi, Gazalinın ''eyıtımde deyağ atmağ cayizdır'' cümlesıni ezberlemişti. Bu cümlenın ve ulvi kişilığın arğesıne sığınerağ bazen salih arkadaşi sobe şişiyle dağ ederdi...
Ola ben ne anlatédım.
Hah.
Temam hatırledım. Salih tekrar bağırdi ''Ürküümmm''. Mıstefa öretmen dedi '' ne dedın ne dedın duymedım. Hele gine söyle...'' Salih dedi öretmenım andımızi öğiyérem işte.. Öretmen dedi ''gine söyle hema yavaş yavaş tane tane söyle.. Ne dedığıni duymedım.'' Salih yolun sonune geldığıni anlemişti.
O an salih gözlerıme bağti.. türküm diyecağti hema benden utanédi.
Dedım benden utanmesın bari. Çımkile yağalenmişti. Elınden bibişi gelmezdi. One göstererağ kulağlerımi parmağlerımle kapattım. Salih ağliye ağliye andımızi oğudi. O ağlarken Mısto gülédi.. ( Evet artığ mısto diyebılırız)... Çoğ köti bi gündi... Faşik cepheye kafe tuten büyük bi devrımci yüreyın gol yediyi bi gündi hema ilerde intikamımızi çoğ ağır bi şekilde almıştiğ... Faşik Mıstoden aldığımız intikamın hikayeside başke bi güne kalsın...
Ne olursen ol gel.
Hema eger faşistsen gelme.
İmza: Sütal.