Tarihçe: Adını Kral Samos'tan Alan Bir Kent

Samsat'ın tarihçesi oldukça eskiye dayanmaktadır. Sümerler döneminde bu bölgeye "Semizata" denildiği rivayet edilirken, Mısırlılar ise "Şamşuata" veya "Şemşiata" olarak adlandırmıştır. Ancak kentin adının Kommagene krallarından I. Antiochos Epiphanes'in dedesi olan Kral Samos'tan geldiği düşünülmektedir. İsminin tam olarak ne anlama geldiği ise bilinmemektedir. Bu dönemlerde, Samsat muhtemelen Kral Samos'un adından dolayı "Samasota", "Samusat", "Şimsat", "Simisat" gibi farklı isimlerle anılmıştır. Ancak bu ismin "Güneş" veya "Güneş Diyarı" anlamına geldiği iddiası yanlıştır. Çünkü ortaçağın ilk dönemlerinde bu bölgede yaşayan Ermeniler, Hristiyanlığı kabul etmeden önce ateşe taparlar ve "Arevebaşt" veya "Arevorti" olarak adlandırılırlardı. Bu nedenle Samsat, "Güneşe Tapınanların Memleketi" olarak bilinmelidir. İslam fetihleri sırasında ise "Samosata" adı Arapça'ya uyarlanarak "Sümeysat" olarak adlandırılmıştır. Osmanlı döneminde ise "Sümeysat" adı zaman içinde günümüzdeki "Samsat" halini almıştır.

Samsat'ın tarihi oldukça köklüdür. Sümerler döneminde "Semiata" olarak adlandırılan bu bölge, Demir Çağı'nda Hititlerin merkezi olarak kabul edilmektedir. Daha sonra Asur egemenliği altına girmiştir ve birçok farklı medeniyetin hakimiyeti altına girmiştir, bunlar arasında Babilliler, Medler, Persler ve Makedonya Krallığı bulunmaktadır.

MÖ 69'da Kommagene Krallığı'nın merkezi olan Samsat, Kommagene kralları tarafından yönetilmiştir ve bu dönemde Antiochos sanıyla anılan 4 kral tahta geçmiştir. Ancak Kral Antiochos III'ün Romalılara yenilmesi sonucunda Kommagene Devleti'nin egemenliği sona ermiştir. MS 72'de Roma'nın bir eyaleti haline gelen Samsat, bu dönemde önemli bir ilim merkezi haline gelmiştir. Ünlü bilgin Lukianus da bu dönemde Samsat'ta doğmuştur. Şehir, daha sonra Bizans ve Arapların eline geçmiştir. 1392'de Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı Devleti'ne bağlanmış ve 1401'de Timur tarafından tahrip edilmiştir. 1516'da Yavuz Sultan Selim tarafından tekrar Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Bu tarihten itibaren Osmanlı yönetiminde bir sancak merkezi olarak önemini sürdürmüş, daha sonra Cumhuriyet döneminde ilçe merkezi haline gelmiştir.

Atatürk Barajı ve Yeniden İnşa: Modern Samsat'ın Doğuşu

Samsat ilçesi, Atatürk Baraj Gölü'nün suları altında kalmış ve eski yerleşim yeri terk edilmiştir. Ancak 21 Nisan 1988 tarihli bir kanunla merkezi yeni bir konuma taşınmıştır. Bu yeni yerde 2 Mart 2017'de 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş ve birçok yapının zarar görmesine neden olmuştur. Bu nedenle şehir tekrar inşa edilmiştir.

Günümüzde Samsat ve çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalar ve kazılar, eski dönemlere ait saraylar, su kemerleri, kaleler ve diğer yapıların yanı sıra değerli eşyaların bulunduğunu göstermiştir. Bu eserlerin bir kısmı Adıyaman Müzesi'nde sergilenmektedir.

Coğrafya ve İklim

Samsat, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunur ve Adıyaman ilinin güneydoğusunda yer alır. Batısında Atatürk Baraj Gölü, kuzeyinde Kâhta ilçesi, doğusunda Atatürk Baraj Gölü (karşı kıyısında) ve güneyinde Şanlıurfa ili Bozova ilçesi bulunmaktadır. Bu coğrafi konumu nedeniyle sularla çevrili bir yarımada görüntüsü almıştır.

Samsat, denizden 610 metre yükseklikte bulunur ve il merkezine 47 kilometre uzaklıktadır. İlçenin yüzölçümü oldukça küçüktür ve Adıyaman'ın en küçük ilçelerinden biridir.

İklim açısından, yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı bir Akdeniz iklimi hakimdir. Ancak Atatürk Baraj Gölü'nün etkisiyle nem oranı artmıştır.

Samsat, tarihi zenginliği ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir ilçedir. Bu güzellikleri koruma ve gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğu önemlidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ