Bu köşe yazımda Tatvan ilçe merkezindeki araç ve yaya yollarına değinmek istiyorum..
Tatvan'daki vatandaşların kaldırımlarda yürümesi mümkün değil. Kaldırımlar tabure ve esnafların tezgahlarıyla dolup taşmış durumdadır. Hiçbir aile veya bayan kardeşimiz, ben Tatvan çarşı merkezinde rahat yürüyebiliyor ve alışveriş yapabiliyorum diyemez..
Cumhuriyet Caddesi'ndeki araç ve yaya yolu tamamen kapalı. Bu durum sadece bayram üstü olduğu için değil her gün böyle. Kimisi 'Ramazan ayı veya bayram arifesi olduğu için bu durum normaldir' diyebilir veya öyle düşünebilir. Ben katılmıyorum, çünkü önceden de öyleydi ve her gün böyle.. Yaklaşık bir aydır bu durumu gözlemliyor ve önlem alınsın diye gerekli kurumlarla irtibata geçiyoruz. Ama ne yazık ki bu durum hiçbir kurumun umurunda olmadığı gibi, top başka kurumlara atılıyor..
Konuyla alakalı Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy ile yazıştım, aldığım cevap 'ok, teşekkürler, gereği yapılır inşallah.' Yaptığımız görüşmelerde de 'araç yolu olduğu için bizi kapsamaz, konuyla emniyetin trafik birimi ilgilenmelidir' dedi.. Konuyla alakalı olarak telefondan görüştüğüm Tatvan İlçe Emniyet Müdürü Cengiz Kavaklı ise, 'bu tür konular bizi kapsamıyor, belediyenin sorunudur. Belediye çözemiyorsa bizden destek kuvvet ister, o zaman konuyla ilgileniriz' şeklinde cevaplarla geçiştirdi..
Emniyet müdürümüze sormak istiyorum, 'evine bir ekmek götürmek için, cadde üzerinde çakmak, mendil ve bir kaç paket sigara satan gencin tezgahını tekmelemek kolay, dimi?' Ferhan abimizin de dediği gibi, yapılacak o kadar çok büyük ve önemli işler varken, ufak tefek işlerle uğraşılıyor..
Neyse şekeri düşmesin bazılarının ve konu dağılması.. Adabağ petrol önündeki Tatvan Devlet hastanesi yolu 4 şerit, 2 gidiş ve 2 geliştir. Ne yazık ki yolun bir şeridini seyyar satıcılar tır ve kamyonetleriyle kapatılmışlar. İkinci şerit ise alışveriş yapanlar tarafından kapatılıyor. Karşı yolun bir şeridi sürekli akan trafikten dolayı zaten kapalı. Kaldı tek yönden tek şerit bir yol.. Millet oradan evine mi gitsin, toplu taşıma araçları mı orayı kullansın, karşı yönden gelen araçlar mı kullansın, yoksa hastaneye hasta taşıyan ambulans mı kullanmalı bilinmez..!
Sormak istiyorum; Tatvan Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri her gün akşama kadar ne yapıyor? Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı trafik ekipleri gün boyu ne ile meşgul? Hadi bunları geçelim, peki bu kurumların amirleri uyuyor mu? Bu yazımı yazmam iftar saatine denk geldi, arabamı park edip iftara gitmem gerekiyordu. Filistin Parkı ile Reşadiye Durağı arasında birinci şeritte boş bir yer bulup arabamı park ettim ve iftara gittim. İsmini bilmediğim bir kişi beni 2 kez aradı, kullandığı kelime şu; 'arabanızı kaldırın, masa ve tabure bırakacam' dedi. 'aracım kaldırımda değil, karayolunda' dedim. 'olsun, biz karayoluna da tabure ve masa bırakıyoruz' dedi. 'araç yoluna tabure veya masa bırakmanın yasak olduğunu bilmiyormusun' diye sordum ve 'beni aradınız, ben gazeteciyim' diyerek ekledim. Telefonda benimle konuşan kişinin verdiği cevap şu; 'kim olursan ol, sana mı soracam, madem yasak, ilgili kurum gelsin kaldırsın masamı ve sandalyemi..' Ben de (sahibi var olan) bu lafı üzerime hiç almadan telefonu kapattım..
İşte böyle bir Tatvan'da yaşıyoruz.. Vurdumduymazlık diz boyu, umursamazlık almış başını gidiyor.. Ben bir erkek olarak Tatvan'da kaldırımda yürüyemiyor, trafikte araç kullanamıyorsam bayanları ve özellikle aileleri düşünemiyorum.. Ayrıca, toplumun en zayıf halkası olan yaşlıları ve engelli kardeşlerimizi de bu duruma dahil ederek düşünmemiz lazım..
Tatvan'daki kurumların işleyişine akıl erdirmek zordur. Topu başkasına atmakla sorunlar çözülmez.. Çarşı merkezinde çift sıra parklar almış başını gidiyor. Kaldırımlar tamamen işgal edilmiş durumdadır. Vatandaşın yaşam hakkı neredeyse gasp edilmiş durumda. Yaklaşık 4-5 metre genişlikteki kaldırımlarda vatandaşa 40-50 santimlik geçiş hakkının bırakıldığını ve uluslararası D300 karayolunun domates kasaları veya masa ve taburelerle işgal edilip kapatılmasını ben daha nasıl ve hangi dilde anlatayım..
İhalelere kafa yorup bu kadar çok robotlaşmanın hiç bir anlamı yok. Biraz da kafanızı kaldırın ve gözlüğünüzü çıkartıp insanların rahat olup olmadıklarına bakın..!
Değerli okuyucularım; 'Sağlık, huzur ve mutluluk içinde, kardeşçe yaşanan nice güzel bayramlar diliyorum.' Kalın sağlıcakla..