Tatvan, geçmişi uzun bir tarihe sahip olan ve çeşitli milletlere ev sahipliği yapmış bir yerleşim bölgesidir. Büyük İskender, Dara, Selçuklu Hükümdarı Alparslan, Timur, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Şah İsmail ve IV. Murat gibi birçok liderin orduları buradan geçmiştir.
Osmanlı hükümdarları da İran seferleri sırasında Tatvan'dan önemli ölçüde yararlanmışlardır. Hatta Kanuni Sultan Süleyman'ın İran seferi sırasında Van Gölü'nün güney batısındaki bu limanda bir tersane inşa ettirdiği bilinmektedir.
Yapılan araştırmalar ve eski kaynaklardaki bilgilere göre, ilçe ve çevresinin ilk yerleşimcileri Subarlar olmuştur. Daha sonra Hurriler ve Hititler ile bu gruplara bağlı farklı kabileler Tatvan'a hakim olmuştur. M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren Urartular, Tatvan dahil Van ve çevresinde üç yüzyıl boyunca hüküm sürmüşlerdir. Malazgirt Meydan Savaşı'nın ardından Tatvan, Selçuklu hakimiyetine geçmiş ve bu durum MS 1200'lere kadar devam etmiştir.
Tatvan isminin ne zaman ve kimler tarafından verildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Evliya Çelebi, Rahova (Rahva) Ovası'ndan doğuya üç saatlik bir yolculuktan sonra Taht-ı Van kalesine ulaşıldığını ve yöre halkının buraya Tatvan adını verdiğini belirtmiştir.
Yakın tarihinde ise Tatvan, 1879 yılında Küçüksu Nahiyesi'nde kurulmuş küçük bir köy görünümüne sahipti. Bu gelişme, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) ile ilişkilidir.
93 Harbi sırasında ve sonrasında Doğu Anadolu Bölgesi'nde önemli nüfus hareketleri ve göçler gerçekleşmiş ve Rusların işgal ettiği bölgelerden iç kesimlere doğru göç eden insanlar Osmanlı Hükümeti tarafından yerleştirilmiştir. Tatvan'daki yerleşim olaylarının da büyük olasılıkla bahsedilen göçlerle yakın bir ilişkisi vardır.
Tatvan, 1918 yılında Bitlis iline bağlı bir nahiye merkezi olarak kurulmuş olup 1936 yılında ilçe statüsüne yükseltilmiştir. Tatvan, 20. yüzyılın başlarında küçük bir köy görünümünde iken hızla gelişmiş ve nüfusu artmıştır.
Tatvan'ın ulaşım ve konaklama merkezi haline gelmesi ve bazı göçebe aşiretlerin bölgeye yerleşmesi, nüfusun hızla artmasında etkili olmuştur. Ayrıca Tatvan'ın Van ve İran'a ulaşımı sağlayan bir liman kenti olması da gelişmesine katkı sağlayan önemli faktörlerden biridir.
Tatvan'da, kalıntı halinde olsa da tarihi eserler bulunmaktadır. Tatvan'daki tarihi eserlerin dağılımı şu şekildedir: 11 kale, 5 cami, 4 kervansaray, 2 kümbet, 2 çeşme, 2 köprü, 3 tarihi ev, ve 54 kilise. Kilise sayısının fazla olması, Hıristiyan dinine mensup Ermeni nüfusunun Tatvan'da yoğun olduğu anlamına gelmemektedir.
Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bölgeler arasında Bitlis başı çekmektedir. 93 Harbi öncesinde Bitlis'te 45.600 Müslüman nüfusa karşılık, Ermeniler dahil tüm Hıristiyanların sayısı 15.200'dür. Bu da yaklaşık olarak %30'luk bir oranı temsil etmektedir. 93 Harbi sonrasında Ermeni nüfusunda azalma olmuştur. Dolayısıyla, söz konusu 54 kilisenin köylerde bulunması bu tezi desteklemektedir.