Deloitte'un yayımladığı “Dijital Tüketici Trendleri 2024” raporu, Türkiye'deki üretken yapay zeka kullanımının dünya genelinin üzerinde seyrettiğini ortaya koydu.
Deloitte tarafından hazırlanan ve Türkiye’den 1002 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Dijital Tüketici Trendleri 2024” raporu, üretken yapay zekaya ilişkin dikkat çekici veriler sundu. Rapora göre Türkiye’de üretken yapay zeka kullanımı, geçtiğimiz yıla kıyasla 11 puanlık bir artış göstererek yüzde 52 seviyesine ulaştı. Bu oran, dünya genelindeki yüzde 42’lik ortalamanın oldukça üzerinde.
Kullanıcıların büyük bölümü, üretken yapay zekayı kişisel ihtiyaçları doğrultusunda kullanıyor. Türkiye'deki katılımcıların yüzde 72’si yapay zekayı bireysel amaçlarla tercih ederken, yüzde 51’i eğitim, yüzde 34’ü ise iş yerinde verimlilik sağlamak amacıyla bu teknolojiden faydalanıyor.
Özellikle İstanbul, yüzde 77’lik oranla yapay zeka farkındalığı ve kullanımında Türkiye’nin diğer bölgelerinin önünde yer aldı. Yaş gruplarına göre yapılan değerlendirmede ise yapay zeka kullanım oranının yaş ilerledikçe azaldığı belirlendi.
Kullanıcıların tercih ettiği üretken yapay zeka araçları arasında başı ChatGPT çekerken, onu Google'ın Gemini platformu ve Snapchat’in MyAI özelliği takip etti. Üretken yapay zekayı kullanan katılımcıların yüzde 12’si bu araçlara her gün başvururken, yüzde 37’si haftalık, yüzde 18’i aylık, yüzde 33’ü ise daha seyrek kullandığını ifade etti.
Daha az sıklıkla yapay zeka kullananlar ise performans yetersizlikleri, veri güvenliğine dair endişeler ve kullanım zorluklarını gerekçe gösterdi.
Yapay Zeka İş Yaşamına da Nüfuz Ediyor
Rapor, iş dünyasında yapay zekanın giderek yaygınlaştığını da gösteriyor. Türkiye'de üretken yapay zekayı iş amaçlı kullananların oranı yüzde 34 seviyesindeyken, bu kullanıcıların yüzde 61’i yapay zeka araçlarını iş süreçlerinde aktif olarak kullanıyor.
İş yerinde yapay zekanın başlıca kullanım alanları arasında bilgi arama (yüzde 58), fikir üretme (yüzde 47), yazılı içerik oluşturma (yüzde 43), çeviri (yüzde 40), metin özetleme (yüzde 34), veri analizi (yüzde 31) ve görsel-sunum hazırlama (yüzde 30) yer aldı.
Her ne kadar şirketlerin yüzde 47’si yapay zeka kullanımını teşvik etse de, çalışanlara yönelik eğitimlerin sağlanması konusunda eksiklik göze çarpıyor. Rapora göre şirketlerin yüzde 74’ü bu alanda yetersiz kalıyor.
Öte yandan, Türkiye’de bireylerin üretken yapay zeka araçlarına ücretli erişim oranı yüzde 23,5 ile küresel ortalama olan yüzde 17,5’in üzerinde yer aldı. Bu oran, yapay zeka kullanımını şirketleri tarafından desteklenen çalışanlar arasında yüzde 27’ye ulaşıyor.
Dijital Dönüşüm Sosyal Alışkanlıkları da Değiştiriyor
Raporda ayrıca abonelik temelli isteğe bağlı video hizmetleri (SVOD), ikinci el cihaz kullanımı, sosyal medya aracılığıyla alışveriş eğilimleri ve internet bağlantı hızları gibi günümüzün dijital alışkanlıklarına dair analizlere de yer verildi.
Deloitte Türkiye Teknoloji ve Dönüşüm Hizmetleri Lideri Hakan Göl, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de yapay zekaya yönelik farkındalık ve kullanımın küresel eğilimlere paralel şekilde hızla arttığını vurguladı.
Göl, “Dijital dünyada yeni bir iş birliği zemini olarak öne çıkan yapay zeka, küresel çapta yeni bir dönemin kapılarını aralıyor” ifadelerini kullandı. Ancak hâlâ Türkiye’de her iki kişiden birinin yapay zekayı aktif kullanmadığını belirten Göl, “Yapay zekanın özellikle iş süreçlerine entegrasyonu ve çalışanların verimliliğine olan katkısı giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu noktada, yalnızca teknolojinin teşvik edilmesi değil, erişim ve eğitim imkanlarının da sağlanması gerekiyor” dedi.