Bingöl'de devam eden Arslantepe projesi çerçevesinde çalışan yerli ve yabancı ekip üyeleri, Malatya'da bulunan eşsiz güzellikteki Nemrut Dağı'na hayranlıkla gezdi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doçent Doktor Aysun Tuna'nın koordinasyonunda, mimarlık ve arkeoloji tutkunlarından oluşan ekip, Arslantepe kazı çalışmalarından hareket ederek, Pütürge-Tepehan güzergahını takip ederek Nemrut Dağı'na ulaştı.
Turist Rehberi Bülent Korkmaz ile Nemrut Dağı Keşfi
Nemrut Dağı'nda ülkesel turist rehberi ve turizm uzmanı Bülent Korkmaz'ın rehberliğinde tarihi alanı gezdiren ekip üyeleri, doğu ve batı teraslarında bulunan heykeller, kitabeler ve alanın dünya arkeolojisi içindeki önemi hakkında bilgilendirildi. Ekip üyeleri, gördükleri alanı büyülendi ve bu eşsiz güzellikleri bir daha ziyaret etmek istediklerini dile getirdi.
Doç. Dr. Aysun Tuna, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ekibi olarak Arslantepe'de yaptıkları projeyle "deprem sonrası kültürel peyzaj değişimlerini yerel halkla yapılan görüşmeler çerçevesinde tespit etmeyi ve halktan gelen talepleri ve sorunları dikkate alarak Arslantepe Höyüğü yakın çevresinde kentsel tasarım projesi üretmeyi" hedeflediklerini belirtti. Tuna, tatil günlerinde ekibiyle birlikte Nemrut Dağı'nı ziyaret etme şansı bulduklarını ve kendilerini şanslı hissettiklerini ifade etti. UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan Arslantepe'den başlayarak, kısa bir yolculukla başka bir dünya mirası eseri olan Nemrut Dağı'na ulaşabilmenin büyük bir ayrıcalık olduğunu dile getirdi. Nemrut Dağı'nın olağanüstü bir yer olduğunu söyleyen Tuna, gezilerinin verdiği mutluluk ve hayranlık duygusunu vurguladı.
Nemrut Dağı'na ilk kez gelen yazar Tuğba Tülin Durdu da Malatyalı olmasına rağmen Nemrut Dağı'nı ziyaret etme fırsatının bugüne kadar kendisine nasip olmadığını belirtti. Nemrut Dağı'nda kendini mest hissettiğini ifade eden Durdu, deniz seviyesinden 2 bin 150 metre yükseklikte, kuş-uçmaz kervan geçmez bir noktada, Kommagene Kralı 1. Antiochos tarafından yaptırılan devasa heykellerin büyüleyici olduğunu söyledi. Nemrut Dağı'nın inanılmaz öyküler barındırdığını ve eşi benzeri olmayan bir yer olduğunu vurgulayan Durdu, ilk fırsatta Nemrut'a tekrar gelmek istediğini belirtti.
Roma Sapienza Üniversitesi Sanat Tarihi ve Sahne Sanatları öğretim üyesi, arkeolojide görece yeni bir alan olan toplum arkeolojisi (community archaeology) üzerine çalışmalar yapan Ilda Faiella da Nemrut Dağı'nı görmekten büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.