Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sayar, "Unutkanlık birçok hastalıkta Demans olarak adlandırılır. Parkinson, Alzheimer ve anemi hastalarında görülebilir." dedi.
Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, uyku bozuklukları, vitamin eksikliği ve depresyonun unutkanlık nedenleri arasında yer aldığını belirten Sayar, önemli tespitlerde bulundu.
Son zamanlarda unutkanlığın çok yaygınlaştığını dile getiren Sayar, unutkanlığın teknolojinin yoğun kullanımından kaynaklandığını da belirtti.
"Televizyon izlemek pasif bir eylemdir"
Uzman Psikolog Sinan Sayar
Üç farklı şekilde sınıflandırılabilecek insan hafızasının, duygusal, kısa ve uzun bellek olarak adlandırılan unsurlardan oluştuğunun altını çizen Sayar, "Unutkanlık kişinin kısa veya uzun vadede bir şeyi unutmasıdır. Beynimizde hafızayla ilişkili bölüm olan hipokampusun işleyişi, hafızamızın düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Duygusal, kısa ve uzun bellek olarak üç ayrı grupta incelenir." şeklinde konuştu.
Duygu yoğunluğu yüksek olan anıların kişi için önemli olduğunu vurgulayan Sayar, "Bir kadının doğum anısı veya bir erkeğin askerlik anıları gibi duygusal anılar büyük bir öneme sahiptir ve bu anılar, anlatılabildiği kadar uzun süreli hafızalarda yer eder. Kısa bellekte ise önemsiz bilgiler yer alır. İnsanlar aktif olarak bir anıyla ilgili duygusal bağ kuramazsa, bu anı hafızaya kaydedilmez." ifadelerini kullandı.
Sayar, "Unutkanlık, Parkinson, Alzheimer ve anemi gibi pek çok rahatsızlıkta Demans olarak adlandırılır. Demans'ın sebepleri arasında yaşanan kaygı ve depresyon, uyku bozukluğu ve vitamin eksikliği yer alır. Ekran süresi de günümüzün bir gerçeği ve televizyon izlemek pasif bir eylemdir, zihni uyuşturur. Bu aktivite hafızanın zayıflamasına neden olabilir." diye ekledi.
"Beyin 70 yaşına kadar gelişimini sürdürür"
Hayata ve yaşanan olaylara değer vermemenin hafızayı olumsuz etkilediğini belirten Sayar, "Alkol ve madde bağımlılığı, uyku düzensizliği, anksiyete bozukluğu, depresyon, hayata ve deneyimlenenlere duyarsız kalmak gibi etmenler unutkanlığı tetikleyebilir. Kişinin kısa bellek ve uzun bellek arasındaki ilişkiyi kullanmaması, hafızayı zayıflatır. Beyin, 70 yaşına kadar gelişimini sürdüren ender organlardan biridir. Bu süre zarfında, organların çoğu 30-40 yaşlarına kadar gelişim gösterir, daha sonra geriledikleri görülür. Aksine, beyin kendisini 70 yaşına kadar geliştirir. Beyin kristalize bir hale geldiğinde, bu durum geri dönüşü olmayan bir hal alır ve sadece hastalık varsa değişiklikler görülür. Beynin kristalize olması, kişinin hayat tecrübeleriyle devam etmesine olanak sağlar." dedi.
Önemli bir olayı anında hatırlamamanın olağan bir durum olmadığına dikkat çeken Sayar, "Sosyal aktivitelerde bulunmak, dışarı çıkmak, ekran sürelerini azaltmak ve hafızayı güçlendiren oyunlar oynamak hafızayı güçlendirir. Eğer bir kişi, kısa veya uzun vadede bir olayı hatırlayamıyorsa, hafıza güçlendirmede zorluklar yaşadığını düşünüyorsa veya her şeyi unutuyorsa, profesyonel yardım alması gerekir." diye ekledi.
Sayar, "Unutkanlık günümüzde çok yaygın bir sorundur, ancak iletişim kurmak, sosyalleşmek ve rutinleri değiştirmek, hafıza güçlendirmede yardımcı olacaktır." diye konuştu. (İLKHA)
