Van Halkı, Siyonist İsrail'in Saldırılarına Karşı Filistin İçin Tek Yürek Oldu

Van'da sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Filistin'e Destek Platformu üyeleri, Siyonist İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Gazzelilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla geniş kapsamlı bir yürüyüş düzenledi.

Tevhid ve Filistin bayraklarıyla donatılan Vanlılar, işgal çetelerine karşı sloganlar atarak "Rehaf Sınır Kapısı Açılsın, Gazze Nefes Alsın" talebiyle Kent Parkı'ndan Kent Meydanı'na kadar yürüdü.

Yürüyüş sırasında taşınan dövizlerde Siyonist işgalcilerin saldırılarına dikkat çeken yazılar bulunuyordu. Kent Meydanı'nda toplanan kalabalık, burada Kur'an-ı Kerim tilaveti eşliğinde yapılan dua ve konuşmaları dinledi.

"Refah sınır kapısı açılsın Gazze nefes alsın"

Etkinlikte selamlama konuşması yapan Van Filistin'e Destek Platformu Sözcüsü M. Garip Cesur, “Buradan haykırıyoruz ve diyoruz ki; Refah sınır kapısı açılsın Gazze nefes alsın. israil ile ticari ilişkiler durdurulsun ve yaptırımlar uygulansın ve Türkiye’de israili koruyan ve ümmetin başına bela olan ABD üsleri kapatılsın! Ve yine buradan yineliyoruz ki; Gazze için acil ve süresiz ateşkes ilan edilmelidir. Refah Kapısı mutlaka açılmalıdır! Özellikle Gazze’nin kuzeyine yardımların gitmesine müsaade edilmelidir. Devletimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, milletimizi ve tüm insanlığı bu konuda ses vermeye davet ediyoruz. Devletimiz kınamanın ötesinde artık gerçekçi bir şey ortaya koymalıdır. Ve zalim israile haddini bildirmelidir. Bu duyarlılıkla gerçekleşen tüm adımlara, bildirilere, yürüyüşlere olan desteğimizi de buradan dile getirmek istiyoruz. Unutmayın ki! israil işbirlikçisi devletlerin ve şirketlerin, soykırıma olan desteği aleni olarak artarak devam ediyor. Bir avuç mazluma karşı bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor. Buna mukabil canı pahasına bir direniş ortaya koyan HAMAS’a selam olsun. HAMAS’ın şerefli direnişçileri İzzeddin el Kassam’a selam olsun. Selam olsun yokluğa yoksulluğa rağmen direnişi destekleyen Yemen'e. Selam olsun şehadeti kuşanmış yiğitlere, Selam olsun direnişin yanında yer alan tüm insanlığa ve halklara. Ey dünya halkları gösterilerinize devam edin. Gazze halkının yanında yer almanız onlara büyük umut veriyor. Ve yine diyoruz ki ey dünya halkları boykota devam edin. Boykot, zalim ve işbirlikçilerine büyük zarar veriyor.” dedi.

"Bu mesele Kudüs’e sahip çıkan tüm Müslümanların meselesidir"

Programda yaptığı konuşmasında Müslümanlara seslenen Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri de, “Kıymetli kardeşlerim, şu anda Gazze’de gerçekleştirilen Aksa Tufanı harekatı sadece Gazzelilerin savaşı değildir. Türkiyeli, Endonezyalı, Malezyalı, Pakistanlı ve Vanlı Müslümanların meselesidir. Bu mesele Kudüs’e sahip çıkan tüm Müslümanların meselesidir. Mescid-i Aksa işgal altında olduğu sürece Türkiyeli bilsin ki Türkiye de işgal altındadır. Mısırlı bilsin ki Mısır da işgal altındadır. Ve diğer İslam ülkeleri de bilsin ki Mescid-i Aksa işgal altında olduğu sürece bütün İslam ülkeleri ve Müslümanların yaşadığı bütün ülkeler de işgal altındadır. Şu anda burada toplanmanız yalnız Gazze için değildir, bütün işgal edilmiş topraklarımız için yapmış olduğunuz bir buluşmadır. Burada yapmış olduğumuz buluşma, bütün Müslümanlar için toplandığımız bir meseledir. Şer'i olarak da şu an Mescid-i Aksa işgal altındayken zaten hareketsiz kalmak caiz değildir. Gazze’deki kadınlar sizin kadınlarınızdır, Gazze’deki çocuklar sizin çocuklarınızdır. Bunlardan geri durmayın, bunlara karşı gafil davranmayın. Bazıları Gazze’deki mücahitlere diyor ki, 'siz niçin 7 Ekim’de israile karşı bu savaşı başlattınız?' Kıymetli kardeşlerim, bu savaş 7 Ekim’de değil Osmanlı hilafetinin düştüğü tarihten itibaren, Mescid-i Aksa Yahudilerin eline geçtiği günden itibaren başlamış bir savaştır. 7 Ekim’de başlatılan bu Aksa Tufanı Harekâtı, bütün bu yapılan zulümlere karşı başlatılmış bir savaştır. Mescid-i Aksa’nın her gün israillilerin postalları altında çiğnenmesi, Batı Şeria’da her gün insanların katledilmesi, israil zindanlarında bulunan esirlerin her gün işkenceye maruz kalması bu savaşın başlatılması için yeterli bir gerekçe değil midir?” ifadelerini kullandı.

“Ey Müslüman liderler, Müslüman sıfatınızla neden Filistin’e gelmiyorsunuz?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer Müslüman liderlere çağrı yapan Tekruri, “Aksa Tufanı operasyonundan sonra ABD Dışişleri Bakanı Blinken, işgal edilmiş Filistin topraklarına gelerek ‘Ben buraya ABD Dışişleri Bakanı olarak gelmedim, ben buraya Yahudi olma sıfatıyla geldim’ demişti. Peki, ey Müslüman liderler, ey Arap liderler sizler Müslüman sıfatınızla neden Filistin’e gelmiyorsunuz? Sevdiğiniz kadar sevdiğiniz insanların zulme uğramasına karşı çıkarsınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Bizler her zaman Türkiye’nin Filistin davasına ne kadar sahip çıktığını biliyoruz. Bizler Türkiye’yi Filistin’i sahiplenen bir devlet olarak biliyoruz. Ve buradan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz; Ey Başkanım siz her zamanki duruşlarınızı bugün de gösterin. Bugün de her zaman durduğunuz gibi Filistin’in, Gazze’nin, Mescid-i Aksa’nın yanında durun.” diyerek sözlerini tamamladı.

Program yapılan duanın ardından sona erdi. (İLKHA)