Ardından 1737'de Avusturya da Rusya'nın müttefiki olarak savaşa katıldı. Avusturya, Osmanlı topraklarına üç yönden saldırdı, ancak ilerleyen dönemde başarısız oldu ve İstanbul'da barış görüşmelerine başlama isteğinde bulundu. Aynı zamanda Rusya, Hotin ve Bender gibi bölgeleri ele geçirmiş ve Eflak'a doğru ilerlemeye hazırlanıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu, Belgrad'da büyük bir zafer elde etti ve Belgrad'ı geri aldıktan sonra Avusturya ile 18 Eylül 1739'da Belgrad Antlaşması'nı imzaladı. Bu antlaşma ile Avusturya, daha önce 1718 Pasarofça Antlaşması'yla kazandığı toprakları geri verdi, bu topraklar arasında Kuzey Sırbistan ve Küçük Eflak da bulunuyordu.
Rusya ise başarılı olamadı ve Osmanlı ordusunun galibiyeti üzerine 3 Ekim 1739'da Osmanlı İmparatorluğu ile Niş Antlaşması olarak da bilinen bir barış antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, Azak Kalesi'nin yıkılmasını, Karadeniz ve Azak Denizi'nde savaş gemileri bulundurulmamasını ve Kabartay bölgesinin tarafsız bir bölge olarak kabul edilmesini içeriyordu.
Antlaşma Maddeleri Belgrad Antlaşması ve Niş Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu için son derece kârlı anlaşmalardı ve başlıca maddeleri şunlardı:
Avusturya, Pasarofça Antlaşması ile kazandığı toprakları geri verdi, bu topraklar arasında Sırbistan, Belgrad ve Küçük Eflak bulunuyordu.
Azak Kalesi yıkıldı ve çevresi boşaltıldı.
Kabartay bölgesi (Kabardiya), tarafsız bir bölge olarak kabul edildi ve denetlenmeyecekti.
Rusya, Karadeniz'de savaş ve ticaret gemileri bulunduramayacaktı.
Bu antlaşmalar aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun Karadeniz'in Türk gölü olduğunu bir kez daha kabul eden son onaylardan biriydi. Ayrıca, Fransızlara karşı kapitülasyonların süresiz olarak uzatılmasını da içeriyordu.