Konferans öncesi Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik, Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Rektöre, Rektör YardımcılarıProf. Dr. Mehmet Demirtaş ve Prof. Dr. Zeki Argunhan eşlik etti. Sohbet şeklinde gerçekleşen ziyaretin ardından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'na geçildi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılan programa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik, Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Sabir Rüstemli, Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Prof. Dr. Zeki Argunhan, Genel Sekreterimiz Öğr. Gör. M. Zahid Kuldaş, Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, Bitlis Eren Üniversitesi idari ve akademik personeli ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program açılış konuşmasıyla devam etti.
Sözlerine programa katılanları selamlayarak başlayan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, enerji konusunun dünyada en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında geldiğini ifade etti. Yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji kaynakları olduğunu belirten Rektör Yardım şunları söyledi: 'Bizim yenilenebilir enerji kaynaklarımızla bir sorunumuz yok. Bütün ülkeler şu anda bu enerji kaynaklarını en maksimum seviyede kullanabilecek çalışmalar yapıyorlar. Bunlar Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidrolik enerji, jeotermal enerji, dalga enerjisi, bio kütle vs. Son zamanlarda bio dizeli bile bu bağlamda kullanmaya ve geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim en büyük sorunumuz yenilenemeyen enerjilerde. Bunlar ise petrol, kömür, doğalgaz ve bugün bizim konferansın konusu olan nükleer enerjidir. Nükleer enerji şu ana kadar çok fazla kullanmadığımız bir enerji türü ama enerji kaynaklarımız kısıtlı olduğu için başvurduğumuz bir enerji kaynağı olarak ortaya çıktı. Bizler bu enerji döngüsünden çabuk çıkmaya çalışırken çevreyi de asla unutmuyoruz. Çevre dostu olan yenilenebilir enerji konularında maksimum düzeyde çalışmalar yapıyoruz. Bugün hayatı idame ettirebilmek için
enerji ne kadar önemliyse, çevre de o kadar önemlidir. Biz de ülke olarak bu durumu olabildiğince önemsiyoruz. Sözlerimin sonunda değerli konuğumuza bir kez daha teşekkür ediyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.'
Nükleer enerji ile alakalı yeteri kadar bilgilendirme yapılamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Uğur Çevik: 'Nükleer enerji, Dünya'nın en çevreci enerji türlerinden birisidir. Doğru kullanıldığında kapasitesine göre üretilen enerji oldukça verimlidir.' şeklinde konuştu. Yenilenebilir enerji kaynaklarının üzerinde çok emek sarf edildiği enerjiler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çevik, Bütün enerji ihtiyacımızı karşılayacak düzeyde olmadığı için Türkiye'nin bu konuda çok şanslı olmadığını belirtti. Yenilenemeyen enerji kaynaklarına da değinen Prof. Dr. Çevik, ortaya çıkan enerjinin üretilme aşamalarından bahsetti. Hidro enerji, rüzgar tribün ve güneş enerji sistemlerinden bahseden Prof. Dr. Çevik, ortaya çıkan enerjilerin maliyetlerine göre yetersiz kaldığını ifade etti. Nükleer enerjinin basit bir çalışma mantığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çevik, 'Yakıt çubukları bir reaktör kalbi oluşturuyor. Orada bir zincirleme nükleer reaksiyon var. Nötronların vasıtasıyla başlatılan nükleer reaksiyonlar milyon elektro watt mertebelerinde bir enerji açığa çıkardığında bir ısı enerjisi açığa çıkıyor ve bu ısı enerjisi birinci kapalı çevrimdeki suyu ısıtıyor ve o su ikinci kapalı çevrimdeki soğuk su ile reaksiyona girdiğinde oluşan buhar basıncının türbinleri döndürmesiyle oluşan enerji jeneratöre aktarılarak elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Üçüncü çevrim ise birinci çevrimin ikinci çevrimle etkileştiğinde, ikinci çevrimin suyunun ısınmasından dolayı, onun soğutulması amacıyla kullanılan bir soğutma suyudur ki nükleer santrallerin neden su kenarlarına yapıldığının bir kanıtıdır. Soğutma suyunun soğukluğu bile bu tür enerjilerde üretilen enerjinin verimini arttırır.' dedi.
'Yaşayacak başka dünyamız yok'
Enerji kaynaklarının yıllara göre kullanımını rakamlarla açıklayan ve Türkiye'de kurulması planlanan nükleer santrallerden bahseden Çevik, dünyanın enerjisini % 60-65 civarında fosil yakıtlardan karşıladığını ifade etti.
En çevreci bilinen ülkelerde bile nükleer santrallerin kullanılma oranlarının dünya ortalamasının çok üzerinde olduğuna değinen Çevik, bu ülkelerin fosil yakıtlardan elektrik enerjisi üretmek zorunda olduklarını belirtti. Nükleer enerjinin kapasite faktörü, ürettiği enerji düşünüldüğünde ve çevre duyarlılığı bakımından en önemli elektrik enerjisi üretim çeşidi olduğunu söyleyen Çevik sözlerini şöyle sonlandırdı: 'Şunu sorabilirsiniz doğal olarak: Kullandıktan sonra yakıt çubuklarının durumu ne olacak? Tabi ki bu ciddi bir problem, bunu inkar etmiyoruz. Teknoloji geliştikçe tekrar reakte edilen yakıt çubuklarından tutunda, çok daha verimli ürünlerin çalışmaları devam ediyor. Bu çubuklar belli yerlerde su içinde kurşun bloklarla birlikte yerin altında depolanarak çevreye zarar vermemesi sağlanıyor. Tabi ki bu büyük bir problem. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ya da yenilenebilir tüm enerji kaynaklarıyla
birlikte bu tercihler yapılırken en önemli şey insanoğlunun yaşadığı dünyanın konforunun sağlanmasıdır. Çok net biliyoruz ki yaşayacak başka dünyamız yok. Dolayısıyla çocuklarımıza bırakacağımız bu dünya için yapacağımız her eylemde geleceği düşünmeliyiz. Yaptığımız tüm faaliyetlerde kendimizden daha ziyade çocuklarımızın nasıl bir dünyayla karşı karşıya kalacağını düşünmeliyiz ve buna göre ülkemizi ve dünyamızı yaşanılabilecek bir yer haline getirmeliyiz. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.'
Yaklaşık bir buçuk saat süren konferansın ardından Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Uğur Çevik'e çeşitli hediyeler takdim etti. Konferans, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.