Değerli okuyucular bugün ki kaleme aldığımız makalemiz Sivil Toplum Kuruluşları yani kısacası (STK) ların gerçekten STK olarak mı işleniyor? birer şirket gibi mi? Yoksa birer rant kapısı mı tabi ki bunun cevabını yine toplumsal vicdan ve aklı selim insanlar verecektir.

Biz sadece bir hatırlatma ve toplumsal sorgulama nitelikte böyle yazıyı kaleme aldık.

Evet Sivil Toplum Kurumlarımızın (STK) kurulma amaçları sivil halkın sıkıntılı günlerinde sıkıntılarını paylaşmak, yaralarını sarmak, acılarını paylaşmak ,maddi manevi destek olmak vs. vs. peki bu saydığım örneklerden kaç tanesi sivil halk için uygulanmaktadır?

Aslında cevabı size bırakmıştım fakat benim fikrimi sorarsanız koskoca hiçbiri derdim. Neden mi?

Mesela bazen bir bakıyorsun ki STK'nın yemekli bir programlarını videolu sosyal medya sayfalarında paylaşanlar oluyor ibretle izlerken kendi kendimize şu soruyu sormuyor muyuz? Yahu bu şatafatlı mekanda STK yemek ziyafeti verilmekte buraya kadar yine göz yumduk hadi, sonra yemek şekline gelelim oturum düzeni dikkatimizi çekmiyor mu? Mekandaki bir bölümü ensesi kalın ağa beylere ayrılmış bir tarafı sivil dedikleri topluma ayrılmış yanı ağabeylerle sivil toplum dedikleri sıradan fakir halk aynı masalarda tenezül edilmemiş tabiki içerde yemek yiyen sıradan üye olan gerçek sivil halk bu durumu fark etse de o an önündeki güzel yemekleri bir fırsata görüp kendi yemeğine bakar ve zamanını geçiştiriverir.

Diğer yanda konuşma becerisi güzel yeteneği ve kabilyeti de süper bir genci seçip mikrofunda habire başkan beye methiyeler dizerek öve öve bitiremediği protokolü masasındaki ensesi kalın zengin ağa beylerini yan taraftaki yemeğine odaklanmış sivil topluma alkışlatarak böylece alkışlar içinde (STK)'nın asıl başkanını konuşma kürsüsüne davet ederek ama işin tuhaf tarafı kürsüye davet eden kişi ile davet edilenin arasında bir durum ister istemez insanın dikkatini çeker kürsüde moderatörlük yapan şahıs gayet aklı başlı ne dediğini bilen ve aslında tamda bunun başkan olması gerektiğini düşünürken üniversiteler bitirmiş bir mezun ama kürsiye alkışlar içinde çıkıp konuşacak olan kişiyse belkide hiç okul bile okumamış bir başkan.

Peki insan sormak ister böylesine STK'lar gerçekten STK mı olmuş oluyor?

Hizmetlerine veya yaptıklarına bakıyorsun önce bir siyasi partiyle ilişki içinde olurlar sonra dernek üyelerini kulanarak ilişki kurdukları siyasi partiden rant sağlamaya başlarlar.Kendi çevresindekinlerini torpil sağlayarak devlet işlerine yerleştirirler peki bunların hepsi yapılırken STK ya ne düşüyor ? Onu da kısacası şöyle özetlersek önce bakarlar onlara toplumun içinde kim en çok methiyeler diziyor onları övüyor onların adına yalan söylüyorsa her seçimde yani 4 senede bir küçük bir koli erzak ve arada bir kahvaltı veriyorlar işte sözüm ona bazı STK ların hizmetleri bu olsa gerek.

Değerli okuyucular siz siz olun bu karanlık düşünceye sahip olan sözüm ona bazı kişileri kaideye alacağınıza kütüphaneler kurun ,kitap okuyun, kitap okumaya teşvik edin ki insanlarımız sorgulayan araştıran ve aydınlanan bir halk olsun.

Sizi sevgiyle muhabbetle selamlıyorum...