Yerel seçimlerin yaklaşması ile partilerden aday olmak isteyen aday adayları boy göstermeye başladı. İsteyen istediği partiden aday adayı olabiliyor ya da isteyen herkes bağımsız aday olabiliyor. Hiçbir şartı şurtu yok.
Ne demokratik bir sistem değil mi?
Aday adayları muhtelif yöntemler kullanarak kendilerini halka tanıtıyor, projelerini ve hedeflerini her ortamda anlatıyorlar. Kapı kapı dolaşarak, Billboardlarda, boş duvarlarda, arabaların camlarında, radyolarda, televizyonlarda, facebbok'ta, twetter'de, boy boy resimlerini koyarak, sloganlarını yazarak, yapmak istediklerini anlatıyorlar.
Onlar kendilerini anlatacak millet de onları dinleyip içlerinden beğendiği, güvendiği, inandığı adayı kendi partisine sunacak parti de halkı dinleyip adayını açıklayacak.
Ne demokratik bir sistem değil mi?
Partiler kamuoyu yoklamaları, anketler, temayül yoklaması yaparak, ya da kanaat önderleriyle istişareler ederek, halkın içerisine girerek direk konuşarak adaylar hakkında milletin kanaatlerini alacak böylece halkın istediği adayı gösterecek.
Ne demokratik bir sistem değil mi?
Birçok işte olduğu gibi bu işte de maalesef işin özü görüldüğü gibi değil. Birileri çıkıp aday adayı oluyor ama onlarda halk da biliyor ki kimse aday adayları hakkında millete bir şey sormuyor. Soruyorsa bile bunu göstermelik yapıyor.
Bazı partiler daha adaya adayları bile çıkmadan adayını açıkladı bile. Millete diyorlar ki siz ne düşünürseniz düşünün,
Benim adayım bu yerse!
Bazı partilerin durumu daha vahim aday adaylığını bile açıklamaya kimse cesaret edemiyor. Çünkü genel merkezin aday adaylarını ciddiye almayacağını düşünüyorlar. Parti genel merkezi hatta parti genel başkanı ne derse o milletin ne düşündüğü mü? Hiç önemli değil!
Fısıltı gazetesinde dolaşan bilgiler mide bulandırıcı, seçim kazanmak için teklif götürülen isimler, telaffuz edilen rakamlar. Hepsinin ortak paydası millet ne düşünürse düşünsün önemli olan pati başkanın, genel merkezin ne düşündüğü.
Millet inanç, ideoloji, sistem, değerler, kutsallar v.s diyerek partilerini destekliyor. Partisi hangi adayı koyarsa koysun gidip oyunu ona veriyor. Parti yönetimleri de bunu bildikleri için milleti adam yerine koymuyor.
Millet silkinip kendine gelmeli, sandıkta kime oy vermesi gerektiğini iyi düşünmeli.
Kendi partisinden bile olsa;
Hırsıza, açgözlüye, hak yiyene, imansıza, iş bilmeze, milleti dinlemeye, haram yiyene, haksız kazanca göz yumana, kendisi gibi yaşamayana, israfçıya, liyaketsize…
Oy vermemeli.
Vesselam