"Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve; "Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun?" diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi; 'Yaşamaları için' yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:'İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki ?' der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,
'Bak onun için çok şey değişti,' karşılığını verir...'
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tıpkı bu 'Deniz yıldızı' hikayesinde olduğu gibi bütün öğrencilere bir şekilde ulaşmayı kendine dert ettiği, her çalışmasıyla görülmektedir.
Ziya hoca; bilgisi, üslubu, duruşu ve çabası ile eğitime ilişkin doğru bir paradigma inşaa etme adına büyük bir hassasiyet göstermektedir.
'Eğitimin doğrularını,' rol model duruşu ve özellikle eğitimin ruhuna uygun bir dil ile nakış nakış işlemektedir.
'Bilginin dokunmadığı aile ve öğrenci kalmasın' diye de iletişimin bütün enstrümanlarını çok bilgece kullanmaktadır.
Evet, mümkün olsa bütün öğrencilere bir bir ulaşıp hayatlarına dokunuşlar yapma arayışında, derdinde ve çabasında olduğu her şekilde tezahür edilmektedir.
Bu bağlamda özellikle 'Eğitim Takvimi' ve 'Ya/da Eğitim Dergisi,' Ziya hocanın ne denli her öğrenciye farklı farklı yollardan ulaşmanın derdi ile yandığını ziyadesiyle göstermektedir.
Nitekim büyük bir itina ve hassasiyetle hazırlanan 'Eğitim Takvimi,' her aileye dolayısıyla her öğrenciye ulaşmayı amaçladığının somut örneğidir.
Yine aynı şekilde 'Ya/da Eğitim Dergisi' ile öğretmenler üzerinden güncel bilgilerle öğrencilere ulaşıp dokunmayı hedeflediği aşikardır.
Özellikle 'Eğitim Takvimi' ile eğitimin üç ayağından biri ve diğer bir ifade ile eğitimin temel taşı olan ailelere, çocuk eğitimine ilişkin bilinçlendirmenin amaçlanmış olması, çok rasyonel bir çalışma.
Ailelerin çocuk eğitiminde bilgilendirilmesi neden mi önemli?
Çünkü bilinçli aile, mutlu ve başarılı çocuklar demektir.
Okul başarısı bağlamında aile, eğitimin bir temel taşı olarak çok önemli bir etkendir. Çünkü okulda öğretilen bilgilerin kuluçkası yani bu bilgilerin en nihayetinde filizlenip meyveye dönüşmesi ancak bilinçli bir aile atmosferinde mümkün olabiliyor.
Hem çocukları iyi yetiştirmek, bir ekip işidir. Bu ekibin en doğal üyeleri, anne-baba ve öğretmenlerdir. Bu ekibe ailenin dahil edilmemesi ekibin vücut bulmaması demektir.
Bu sebeple ailelerin eğitime dair misyonunu ve işlevini sağlıklı icra etmesi bağlamında 'Eğitim Takvimi,' ailelere büyük bir katkı sunacaktır.
Zira 'Eğitim Takvimi,' ailelerin çocuklarını eğitip hayata hazırlama yolculuğunda 'aktif rol' almalarını pratikleştirmeyi sağlayacak bir muhtevaya sahip.
Daha doğrusu 'Eğitim Takvimi,' aileler için adeta bir 'Günlük Plan' niteliği taşımaktadır.
Nitekim, 'Eğitim Takviminin' her bir yaprağı, ailelerin çocukları ile bilinçli, etkili ve kaliteli zaman geçirmeleri için adeta reçete niteliğindedir.
İşte mezkûr takvimde ailelerin hergün çocuklarına bilinçli ve eğlenceli zaman geçirmeleri için hazırlanan adeta 'Günlük Plan' niteliğinde işlenen konu başlıkları:
'Günün sözü,
Günün kelimesi,
Günün atasözü,
Günün oyunu,
Günün önerisi,
Günün değeri,
Günün çözümü,
Günün nedeni
Günün doğrusu,' şeklinde çok bilgece ve ustaca tane tane özenle hazırlanmış, 'Aspirin bilgilerle' dolu bir eğitim takvimi.
Bu 'Aspirin bilgilerin' takvim aracılığyla her eve ve her gönüle ulaşılmasını düşünüp sağlamak, Ziya hocanın her öğrenciye ulaşmayı ne denli kendine dert ettiğini ziyadesiyle yansıtmaktadır.
Dahası tıpkı mezkûr hikayede deniz yıldızlarını tane tane kurtarmaya çalışan kişi gibi, Ziya hoca da her fırsatta eğitimin bütün paydaşlarına bir bilinç ve anlayış kazandırarak, her öğrencinin hayatını kurtarma derdindedir.
Elbette daha kapsamlı ve çok daha sonuç alıcı olan bütün öğretmenlerin öğrencileri için 'Deniz Yıldızı' hikayesindeki kişinin sahip olduğu derinliğe sahip olmasıdır.
Evet Ziya hoca, eğitim sistemindeki gedikleri gidermeye çalışmasının yanı sıra, eğitimin ruhuna uygun yeni bir dil, olması gereken bir anlayış ve doğru bir paradigma inşa etmede gösterdiği çaba ve enerji mutlaka sinerjiye dönüşüp meyve verecektir.