Her insanın kaderinde, ölümü tatmak mutlaka vardır...
Yaradan çeşitli sebeplerle ölümü tattırır dünyadaki bütün canlılara.Kimi hastalıktan vefat eder, kimi, kazada, kimi yangında, kimileri de boğularak.
Van Gölünün kıyısında bulunmamız münasebetiyle, zaman, zaman boğulma vakalarına da şahit oluyoruz.
Önceki gün, Adilcevaz ilçemizde, ondan daha önce de nazik gölünde boğulma vakalarının olduğunu haber sitelerinde okumuşuzdur.
Boğulma vakaları olduğu zaman, yana yana bir dalgıç arar dururuz...
Geçmiş yıllarda en yakın Elazığ'da bulunurdu dalgıç, gelmesi, gölde veya gölette boğulan kişinin cenazesini çıkarması günler alırdı.
Şimdi öylemi?
Elbette değil. Çeşitli zamanlarda Türkiye'nin çeşitli yerlerinde dalgıçlık kursları açıldı, bu kurslara katılan insanlarımız her geçen gün biraz daha arttı.
Artıyor artmasına da, bu kurslarda başarılı olan vatandaşımız, gerekli dalgıç malzemesini temin edebiliyor mu?
Bence hayır!
Oksijen tüpü, paleti, bilmem elbisesi falan filan, derken bu vatandaşlarımıza ortalama 15- 20 bin civarında bir rakama mal gerekiyor. İmkanı var mı bu malzemeyi almaya elbette yok!
Valilik, kaymakamlıklar, dahası belediyelerimizin hangisinde dalgıç var?
Hiçbirinde?
Bildiğim kadarıyla ilçemiz belediyesinde dalgıçlık kadrosu var, kadro da verilmiş, ama dalgıç ortada yok!
İlçede birileri bu işi gönüllü olarak yapıyor.
Ama çabası yetmiyor, malzeme vs. almaya?
Valilik, kaymakamlıklar ve belediyeler bu vatandaşa destek olsa da, Bitlis ilinin bir DALGICI olsa bari...