Hayatın başlangıcından sonuna dek sürecek olan bir mücadele, bu mücadele hak, batıl mücadelesidir. Bazen emperyalizm, bazen siyonizm veya başka izmler şeklinde çıkabilmektedir.
İnsanlar tarafından icat edilen sistem veya düzenler geçici düzenlerdir. Bir gün, muhakkak toz olup, kaybolmaya mahkumdurlar. İşte: Tam bunu anlatan ve bunun çerçevesinde dizayn edilen şeytani sistemlerin ağa babaları, bu son yüzyılda farklı farklı şekillerde, batılı güzel gösterme peşindeler.
Sizler bilmezsiniz, kandırılmadığınızı zannedersiniz lakin size özgürlük, eşitlik adı altında bunları empoze ederler. Her zaman makyavel olarak veya pragmatik olarak hareket ederler, bu batıl, şerrin kollektif gücü.
ABD israil, AB, BM V.S. bunların hepsi batılın galip geldiği ve 2. Viyana kuşatmasından sonra, gücün, üstün geldiği batıl, yüzyıllardır insanlığa kan, zulüm, gözyaşı vermektedir. Şu anda oynanan oyun aynen böyledir, dikkat edin: Bu batıl, bir dergi için dünyayı ayağa kaldırdı ancak; firavnun torunu idam kararı verince ses çıkartmadı, çıkartmazda.
Myanmarlılar, arakanlılar için neler yaptılar, son günlerde göçmen olarak Avrupa yolculuğunda, balık avcıları gibi insan cesetleri denizlerde savruluyor, aslında öldürende, bu vahşi zihniyettir. Bizim Suriyelileri ağızlarına alanlar ve nefret gözü ile bakıp sürgün etmek isteyenler önce batıla mı hakka mı taraflar ona baksınlar.
İşid ilerleyişini sürdürüyor, iç siyastimize batıp kalarak dışarıya kulak tıkamışız, Ramadi'yi alarak Suriye, Irak arasındaki geçiş kapısını eline geçiren işid adeta ben daha ölmedim mesajı vermekte. Bağdat'a gözünü dikmiş, önüne atılan silahlarla, sessizce ilerleyişini sürdürüyor. Zaten İşidi durdurmak isteyen şii, İran bloğu Esada destek ve ABD ile P5+1 ve daimi 5 üye ile müzakere peşinde.
Ancak: Şİİ bir yapılanmanın Irak içerisinde oluşturulmak istenmesi çok tehlikeli bir durumdur. Çünkü Irak bölgesel paradigma ile sünni bir demografiye sahip, buda önüne geçilemez çatışmaları beraberinde getirebilir.
Büyük alim ve hakikat bilginleri konsesüs oluşturarak, tahkiki insanlık değerleri ile adil düzen çerçevesinde bu batılın zulmüne dur demek zorundalar...
Zülüm ebed değilidir, ebed kalmaz…
İÇ SİYASET
Türkiye seçime giderken siyasal aktörler, son dönemlerin en önemli, aynı zamanda cevabı belli olmayan sokağın nabzında en heyecansız seçim atmosferinde, bu heyecansız durumu seçim yorgunluğuna bağlayabiliriz. Seçmenin nabzında heyecan yaratacak klikler le 7 Hazirana doğru emin adımlarla devam ediyorlar.
Hatırlarsanız Seçim bildirgeleriyle başlamıştı partilerin vaat nutukları. Asgari ücretin optimal durumundan, emeklilere verilecek ikramiye rakamlarına, Çiftçiye, köylüye, gençlere, esnafa vaat edilen ekonomik ve iktisadi yeni Türkiye denklemlerine, Diyanet mi? İnanç işlerimi? Diye, devam eden ardından bir din adamının Mercedes kullanıp, kullanamama durumuna fetva veren iktidar ve muhalefet atışmalarına, bizim nazarımızda neredeyse, bir buçuk aydır devam eden seçim yarışında en isabetli ve örnek olabilecek bir adım CHP den geldi.
CHP MEGA-KENT DEDİ :
Bu seçim başlangıcında fark yaratan, 7 Haziran sabahı tahmin diskurlarını zorlaştıran HDP'nin parti bazında seçime girme kararı ve onun ardılı olarak 'seni başkan yaptırmayacağız ' mottosu seçimin başlangıcın da en fark yaratan en çok merak ve heyecan yaratan adım olmuştu. CHP haftalardır kulislerde dinlendirdiği ikinci seçim kartını, Mega kent olarak belirledi.
CHP'nin açıkladığı 'TÜRKİYE EKONOMİK YÜKSELİŞİ PROJESİ ' Türkiye'nin küresel dünya ekonomisine entegre olması bakımından ideal bir proje olarak görülüyor. CHP kuruluşundan beri parti doktrinini ilk defa ulusalcı ve laik söylemlerden arındırarak ekonomi ve projeler olarak belirlemesi, aslında 13 yıllık AK PARTİ iktidarının ve lider Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğunu halkın nelere itibar ettiğinin göstermesi bakımından müspet bir gösterge oldu.
Projenin Nominal durumu açıklandı lakin geniş bir analiz süzgecinden geçirmek için iyi değerlendirip doğru alanlara konumlandırmak şart. Bu proje hayata geçirilirse kişi balına düşen milli gelirin 33 bin dolara çıkarılması ve Türkiye'nin 20 yıl da ortalama yüzde 6 büyüme trendi göstermesi oldukça takdire şayan olacaktır. CHP bu seçimlerde köklerinden altı ok prensiplerinden kurtulduğunu göstererek ve anketlerde de yükselen bir grafik yakaladığı haberleri gelmeye devam edecektir.
MEDYA ALGISI:
Açıkçası şunu bilmeliyiz ki: Medya büyük bir güç. İnsan zihinlerinde algı operasyonları yaratacak, zihinleri doğru-yanlış arasında istediği yere çekmeye neden olabilecek kartel bir güç diyebiliriz. Geçmişinde medya her zaman devlete yön verme rolü üstlenmiştir. Medya olaylara tarafsız ve objectif yaklaşmadığı müddetçe, eleştirilmeye ve yancı olmakla suçlanmaya devam edecektir. Medya'nın algı tuzağına düşmemenin tek yolu her habere ve söylevlere rasyonel bir perspektifle yaklaşarak neden-sonuç ilişkisini doğru kurmaktan geçer.