Öncelikle: Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, biz daha bir olayı anlamadan başka bir olay ile karşı karşıya kalıyoruz.
Paris'te katliam oldu, sonra ORTADOĞU'DA GERÇEKLEŞEN olaylar dizini bizi merhaleden merhaleye sevkediyor.Sömürü işlerinin devamı için teröristlere destek veren, terörle ve örgütlerle mücadele edeceklerini söyleyen devletleri, insan şaşkınlıkla izliyor. Terörü sömürü aracı olarak görüp, kullananların terör kendilerini vurduğunda kendilerine kamuflaj yapacağını düşünüyorlar.
Nerede bir çatışma varsa huzuru bozanların sömürgeci ülkeler olduğunu görmek mümkün. Yarınlarımızı adeta satın aldığını düşünen bu zihniyet tabi ki bizim uyanmadan yapılmasını istiyor.
Kendi halkına zarar geldiğinde üzülenler. Yalnızca, küçük yürekli olduklarını ancak; Bayır bucak türkmenleri ve kobanide ki acılardan anlayabilirsiniz.
Bizler seçip ve kendi hakkımızı savunsunlar, adaleti, hakikati yerine getirsinler diye gönderdiklerimiz. Ellerine adeta tutuşturulmuş, bir yemin metnini dahi değiştiremeyecek irade yoksa, bir daha seçimlerin manası ne olacaktır.
Silahın artık miadını doldurduğu ve her türlü durumun siyasi ve söz üzerinde olacağı konjonktürde, yine de silaha sarılmak kime ne fayda verecektir. Bunun yanında sivilleri düşünmeden: Aç, sussuz bırakılarak, evlerde oturtulan mazlum insanların hakkını kim ödeyecek. Çözüm basit, yaklaşan yok, zira; Çözümsüzlük işlerine mi geliyor acaba?
İdeolojik varsayımların ve insanların içerisini bozucu, sosyal, ekonomik ve kültürel değerleri benimsemeden, her türlü faydacı hareketi desteklemek, yarınlara içinden çıkılamaz bir yoluda getirecektir.
Adaleti tesis etmeden eşitlik gelemeyeceğini, eşitliği tesis etmeden huzurun gelemeyeceğini en iyi seçtiklerimiz bilmekte ve adaletin en mükemmel sisteminin tarih ve beşeriyet şahitliğinde ulul emir ve hakkal yakin olduğunu herkese ispat edebiliriz.
Sonuçta, herşey belli aslında: Bütün Ortadoğu ve Kürdistanı oluşturan zihniyet boşluğunun ve kan, gözyaşının sebebini bilmekteyiz. Aynı şekilde huzur ve barış; Yerini terör örgütlerinin doldurduğunu, Afganistan, Irak, Suriye ve Yemen'e bakarak söylemek yanlış olmaz.
Öyle ise bugün terör kendi ülkelerine sıçradığında gürültü koparan sömürgeciler ellerini bölgemizden çekip gitmedikleri, tüm taraflara silah satışını sürdürdükleri sürece terör sona ermeyecektir. Çünkü terörün kaynağı bölgemizden çekilmek istemeyen sömürgecilerdir. Bir yandan teröristlere destek verip, diğer yandan terörden şikayetçi olmak samimi bir tavır değildir.