Yaratılışı gereği yeniliklere ve değişime açık olan gençlerin karşılaştıkları en büyük tehlikelerden birisi, gaflet uykusudur.
Gençlerin Duygusal tabiatları ve farklılıklara olan istekleri sebebiyle kolayca kötü alışkanlıkların tuzağına düşebilirler. Nitekim birçok zararlı alışkanlıklar gençlik döneminde edinilir.Başta sigara, içki, uyuşturucu, kumar olmak üzere birçok kötü alışkanlıklar sayabiliriz.Peygamber efendimiz (a.s.m.) bizleri kötü alışkanlıklardan sakındırmış, zamanımızı güzel işlerle sünnet-i seniyye içerisinde kalmamızı istemiştir.
İçki ve kumarı yasaklayan kesin ayetler vardır. Peygamberimiz (a.s.m.), 'Sarhoş eden her içki haramdır' buyurarak, haram olan içkinin özelliğini belirtmiştir. Buna göre, insanları sarhoş etme özelliği olan her şey haramdır.
Yine 'Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır' (Tirmizi, Eşribe: 2) diyerek, önemli bir soruyu cevaplamıştır. Günümüzde bazıları, 'Birada çok az alkol var. Bu da mı haram?' diyebilmektedir. İşte bu hadîs, çoğu sarhoş eden bir şeyin az dahi olsa yasak olduğunu belirtmektedir.
İçki hakkındaki bir başka hadîs de şöyledir:
'Allah içkiye, onu içene, dağıtana, satana, satın alana, üzümünü sıkana [îmal edene], kendisi için sıktırana, taşıyana ve kendisine taşınana ve parasını yiyene lanet etsin.' (Tirmizi, Büyû: 58)
Burada içkiyle ilgili on grup insan lanetlenmektedir ki, sadece içmekten değil, diğer 9 gruba girmekten de sakınmamız şarttır.
Gençlerin temiz ve pak zihinlerini aldatmak, onları kendi pis menfaatlerine alet etmek isteyen çevreler; sigara, içki, uyuşturucu ve kumarı çekici ambalajlarla, süslü reklamlarla
sunmaktadırlar. Gençlerimizi tuzaklarına düşürüp, kendine ortak aramak ve keselerini doldurmak isteyen kimseler, kötü alışkanlıklara özendirmek için her vesileyi kullanmaktadırlar.
Oysa, gazete ve televizyonlardaki en acı ve en üzücü haberler, hep kötü alışkanlıkların sonucudur. 'İçki bütün kötülüklerin anasıdır' buyuran Peygamberimiz (a.s.m.), bizleri 14 asır önce uyarmıştır. Peygamber efendimiz (s.a.v) tavsiyesine uyulmadığına kulak verilmediği içindir ki, her gün bir sürü cinayet, hırsızlık, gasp, uyuşturucu, trafik kazası (içki yüzünden)gibi olaylar olmaktadır.
Kötü alışkanlıklardan korunmanın çaresi, iyi bir dinî bilgi alıp İslamı yaşamaktır. Çünkü, bu tür alışkanlıklar, akıl, kalp ve ruhun aç bırakılmasından kaynaklanır. Halbuki, manevî duygularımızı îman ve ibadetle doyurursak, her günümüzü dinimize hizmet etmek ve güzellikleri başkalarına aktarmak gayretiyle geçirirsek, kötü alışkanlıklara ne ihtiyaç duyarız, ne de zaman buluruz. birtek saat, beş vakit namaza abdestle kafi gelir. acaba, yirmi üç saatini şu kendini akıl zanneden adam anlamaz mı? halbuki, namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem, cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem, namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır.
En iyisi, kötü alışkanlıklara hiç bulaşmamak, tuzağa düşmemektir. Kör ve akıbeti görmeyen ve bir dirhem hazır lezzeti bir batman ilerideki lezzete tercih eden hissiyatın mukteziyatıyla, birbirine samimî olarak, muaccel bir menfaat ve hazır bir lezzet için şiddetli ittifak ediyorlar.
Çünkü zeval-i elem , lezzet olduğu gibi, zeval-i lezzet dahi elemdir.
Bazı düğün, yaş günü, eğlence partisi ve mezuniyet baloları kötü alışkanlıkların tuzaklar durumundadır.
Bu tuzaklara bir kere yakalanırsak, devamı gelebilir. Çünkü nefis, his, şeytan daima kötülüğe teşvik eder. Bunun için kötü alışkanlıkların cirit attığı yerlerden uzak durmalıyız. Kahvehane, disko, bar gibi yerler, gençlerin dünyasını ve ahiretini karartan ve mekanlardır. Çünkü bu saydıklarımız mekanlar fitne ve fesatların ortaya çıkmasına sebep olan yerlerdir.
Bunlardan uzak durup nezih yerlerde buluşup görüşmeliyiz. Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı îman ile hayatlandırınız ve feraizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz. Mutlu ve huzurlu bir yaşam ve sonrası için zamanımızı daha güzel hasenatlarla geçmeyi Allah'u Teala bizleri nasip etsin.