Şehidlerin olmadığı, şehadetlerin yaşanmadığı topraklar çorak olur. Çorak topraklarda yaşam olmaz, ağaçlar yeşermez, ekinler biçilmez, bereket olmaz…

Anlayacağımınız çorak topraklar üzerinde hayat olmaz. İnsanlar yaşam alanlarını verimli toprakların olduğu yeşil alanlara kurarlar. Kuraklığın olduğu, verimin olmadığı alanlarda yerleşim pek olmaz, olsa da hep dağınık olur. 

Ama verimin olduğu, suyu bol yeşil alanların olduğu yerlerde ise, evler birbirine yakın, yerleşim alanları birbirine yakın, dolayısıyla gönüllerde bir birine yakın olur.

Şehidlerin kanının bereketi de böyledir. Bir bakıyorsunuz hayat tam çoraklaşırken, insanlar hayatta normal seyrine dönerken, zulümleri, katliamları, soykırımları, haksızlıkları, adaletsizlikleri kanıksarken, dünya zevkinin, malının peşinde koşarken, bir şehadet haberi, insanı o gafletten uyanıdırıveriyor.

Müslümanlar olarak böyle bir durumdayken, İsmail Heniyye'nin şehadeti bizi gafletten uyandırdı. Kanının bereketi çorak kalplerimizi yeşertti. Biz Gazze'yi unuturken, gündemimizin bilmem kaçıncı sırasına koymuşken, orada parçalanan çocukların bedenlerini, arşa yükselen anne babaların feryatlarını, yetim kalan çocukları, dul kalan kadınları, kimsesiz kalan yaşları unutmuşken, Heniyye'nin şehadeti bizi kendimize getirdi.
Uzun bir zamandır Gazze için kentimizde basın açıklamaları, ciddi anlamda yürüyüşler ve benzeri etkinlikler nerdeyse yapılmıyordu. Gazze'deki soykırıma alışmıştık. Artık bedenleri parçalanan kardeşlerimizi rakamsal bir ölü olarak görüyorduk. 

Biz kardeşlerimizi unutmuşken, Allah bize merhamet etti. Bir şehidin haberiyle bizi uyandırdı. Onun için şehidlerin kanı berekettir. Şehid Heniyye, şehadetinden önce "Meydanlara inin" çağrısına Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Bitlis'te de karşılık buldu. 

3 Ağustos akşam namazından sonra Bitlis'te 7'den 70'e binlerce kardeşlerimiz, bacılarımız, analarımız meydanlara indi. Gerçekten de bu kadar kalabalığın toplanacağını tahmin etmiyordum. Tahminimden çok daha fazla insan toplandı. İlk kez Bitlis'te çok farklı kesimlerin birlikte yürüyüş yaptığı bir etkinliğe şahit oldum.

Farklı camialardan, cemaatlerden, partilerden, STK'lardan, farklı düşüncelerden binlerce insan omuz omuza aynı hedef uğrunda yürüdü. Hedef aynıydı, amaç aynıydı, slogan aynıydı…

Gazze, farklılıklarımızı bir kenara bıraktırarak bizi bir araya getirdi. Heniyye'nin kanı bizi yeniden uyandırdı. Gerek Şehid Heniyye'nin çağrısıyla meydanlara inen gerekse de evinde gönlü Gazze ile birlikte olan Bitlisli kardeşlerimin her bir ferdine teşekkür ediyorum. Gazze'nin özgürlüğüne kavuşması temennisiyle…