Bir süre önce okuldaki vizelerimin bitmesini müteakip, üç-beş günlüğüne memleketim Bitlis’e gitmiştim.
Çalışmalarını ve çabalarını taktir ettiğim Beşminare Akademi Fikir ve Düşünce derneğinin üyeleri ile bir araya gelmiştik. Sohbet ederken konu Vali'den açıldı ve düşüncelerine değer verdiğim arkadaşlarımın çoğu yeni Bitlis Valisinin mükemmelliğinden söz ediyorlardı. Eski Valilerimizle mukayese bile edilemecek kadar olağanüstü biri olduğunu anlatıyorlardı, bende merak ettim ve araştırdım hakkaten Bitlis için bir şans diyebilirim.Çünkü; müthiş bir birikime sahip, müthiş bir devlet adamı örneği ile karşı karşıya kaldım. Daha sonra yerel basını karıştırdım ve müthiş bir halk adamı ile de karşı karşıya kaldım. Aklıma Rahmetli Süper Vali Recep Yazıcıoğlu geldi. Recep Yazıcıoğlu dönemini pek bilmem o zamanlar çok küçüktüm ama Yazıcıoğlunun hayatını kitaplardan çok okudum. Sürekli sistemi eleştiren, cesur, atak ve halkın dilinde süper vali olarak adından söz ettiren dönemin Denizli valisi Recep Yazıcıoğlu ölümüyle Türkiyeyi yasa boğmuş. Dizilere bile konu olan Yazıcıoğlu Denizli'nin Acıpayam İlçesi'ne bağlı Eskiköy'de vatandaşlar tarafından yaptırılarak iki köyü birbirine bağlayan köprüye bile vatandaşlar Recep Yazıcıoğlu'nun adı vermişlerdir. Hani Vali dizisinde Köprü mevzusu vardıya Kemaliye-Başpınar arasında Karasu Nehri üzerinde Fırat Nehri'nin Kemaliye, Erzincan İlçesinden geçen kolu yapılan, yapımında Recep Yazıcıoğlu'nun çok emeğinin geçtiği, ve Köprü dizisine de konu olan köprünün adı Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsüdür.
Sistemin işleyişine sık sık ağır eleştiriler getiren Yazıcıoğlu vatandaşın sistemin içerisinde olmadığını bundan dolayı bürokrasinin hantallaştığı ve bu yüzden yerinden yönetim sisteminin uygulanması gerektiğini her platformda dile getirmiştir. Rahmetli Yazıcıoğlu sistemi eleştirmekle kalmamış, görev yaptığı yerlerde bu sistemin doğru işletilmesi halinde ne kadar başarılı olabileceğini kanıtlarcasına büyük başarılara imza atmış, hiçbir zaman gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım anlayışında olmamıştır.
Tokat valisi olduğu sırada ilginç bir uygulama ile adından söz ettirmiş hatta bu yüzden çoğu insan tarafından IV. Murat şeklinde anılmaya başlamıştır.
Tokat genelinde içki ve kumar yasağı koyan Yazıcıoğlu bu yasağı halkın fakirliğini göz önünde bulundurarak, insanların paralarını içki ve kumar yerine ailelerine harcamalarını sağlamak amacıyla koymuştur. Uygulamalarının bizzat takipçisi olan vali Yazıcıoğlu bu yasağını denetlemek maksadıyla Tokat ilinin Erbaa ilçesi istikameti üzerindeki bir lokantaya teftişe gider. Bu denetimler sırasında kılık değiştirip sanki vali değil de halktan biri gibi insanların içine girermiş. İşte bu lokantaya da aynı şekilde tebdili kıyafetle giden Yazıcıoğlu şoförüne belli bir mesafede durmasını ve yarım saat sonra lokantanın önüne gelmesini emreder. Kendisi yaya olarak sanki normal bir vatandaş gibi lokantaya girer. Lokantacı kendisine, buyur hemşehrim hoş geldin der. Vali Yazıcıoğlu; arabamın parçası kırıldı, tamir edilinceye kadar bir şeyler atıştırayım, karnım aç, yemeğin yanına bir iki duble de rakı getirirsen çok memnun olurum der. Bunun üzerine adam kardeşim yemek tamam içkiye gelince orda dur der. Vali neden yahu içki mi yok? Diye sorar. Adam başımızda öyle bir vali var ki içki miçki koymadı. Yasak kardeşim der. Vali Yazıcıoğlu ise sende kardeşim alemsin, bu dağ başında vali ne arasın senin bana vereceğin içkiyi nerden bilsin, diyerek adama ısrar eder. Adam da o dağ başında da olsa bulur gelir senin de benim de anamızı ağlatır. Der. O arada bir arabanın lokantaya yaklaştığını ve arabanın bayrağından bunun valinin arabası olduğunu fark eden adam; bak gördün mü sana demedim mi? Benim de senin de anamızı ağlatmaya geldi. Der. Arabadan inen şoför valiye selam verince lokantacı az önce küfür ettiği kişinin yanı başındaki vali olduğunu fark eder. Sayın valim, vermiş olduğunuz kuralları uyguluyordum. Size karşı hata işlediysem özür dilerim. Der.
Görevinin getirdiği sorumluluğu en iyi şekilde bilen, hoşgörüsü ve anlayışlılığıyla da halkın sevgisini kazanan süper vali nitelemesinin ötesine geçen nadir bir insanmış Recep Yazıcıoğlu.
Tokat, Aydın, Erzincan ve Denizliliği yapmış olan Recep Yazıcıoğlu Denizli Valisi olduğu sırada Uranyum rezervlerini Amerikan firmasının kullanımına açmadığı için suikaste kurban gittiği iddia edilmektedir. Denizli'deki zengin uranyum madeni çalışmaları sırasında öldürülen mühendislerin faillerinin dosyaları ile birlikte Ankara'ya, giderken bir kazada hayatını kaybeder.
Bitlis'ten de çok valiler gelip geçti. Acıdır ki Bitlis'in sorunlarının üzerine cesaretle giden, bürokratik kaygılar taşımadan hareket eden, devamlı dışa dönük, halkla arasındaki kademeleri kaldıran valilere acıdır ki pek sahip olamadık. Umarım yeni Valimiz Veysel Yurdakul kendisine şimdiden verilen Süper Vali ünvanına yakışır işler başarır.