Tarih 8 Haziran saat sabah 07:00. İşe gitmek için yola çıkıyorum evden. Mahalle bakkalından 1 simit alıp metro durağına doğru gidiyorum. Yolda okumak için aldığım gazete de gördüğüm manşet beni heyecanlandırıyor.
' Hiç kimsenin tahmin edemediği seçim sonuçları' diye bir başlık var. Metroya biner binmez başlıyorum okumaya.
' Çok tartışılan ve merakla beklenen seçim sonuçları belli oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre
1. Parti BTP (Haydar BAŞ)
2. parti Milat partisi (İdris Naim ŞAHİN)
3. Parti Vatan Partisi (Doğu PERİNÇEK)
4. Parti CHP
5. Parti MHP
AKP ve HDP baraj altında kalmış.
Tam iş yerine geldim sabah haberlerini izlemek için Tv açtığım da yeni hükümeti kurma görevi Haydar BAŞ'a verildiğini öğrendim.
Akşam saatlerinde son dakika gelişmesi olarak haber ajanslarına düşen haberle Koalisyonun ilk 3 parti arasında kurulduğunu ve bakanlar Kurulunun belli olduğunu öğrendim. Tabi yeni bakanlıklar kurulduğunu öğrenmek şaşırtmadı.
Başbakan ………………………………Haydar BAŞ
Dış İşleri Bakanı ………………………Acun ILICALI
İç İşleri Bakanı ……………………….. Hanefi AVCI
Diyanet işleri Bakanı ………………….Zekeriya BEYAZ
Gıda Tarım ve hayvancılık Bakanı….. Canan KARATAY
Adalet Bakanı ………………………… Kamer GENÇ
Sağlık Bakanı …………………………. Haydar DÜMEN
Milli Eğitim Bakanı …………………... İbrahim TATLISES
Gençlik ve spor bakanı ………………. İdris Naim ŞAHİN
Maliye Bakanı ………………………… Fadıl AKGÜNDÜZ (Jet Fadıl)
ve
Meclis Başkanı ………………………... Fetullah GÜLEN
Ve ilk basın toplantısı için kabine üyeleri kameralar karşısında yerini aldılar. Rutin konuşmaların ardından soruları cevaplayan sayın başbakana asgari ücreti 5 bin tl yapma sözü hatırlatılır. Ve sayın başbakan şu tarihi cevabı veriyor.
' Ben sözümün arkasındayım ve ilk icraatımız Asgari Ücreti Yıllık 5 bin Tl olarak belirliyoruz. Yani aylığa vurduğunuzda 416 tl olacak, birde 4 tl devlet katkısıyla asgari ücreti 420 Tl yapıyoruz. Hayırlı olsun Türkiyem'
Ama lar ve şaşkınlıklar ortalıkta dolaşırken toplantı sona erdi bile…
Velhasıl bu yazıyı kendim de kaleme alırken ara ara durup gülüyorum ve sanırım bu satırları okuyan değerli okuyucuların arasında gülümseyenler de vardır. Lakin ziyadesiyle kızanlarda…
Bilinmesini isterim ki sırf parti kurmak, teşkilat bulmak ve seçime girme hakkı kazanmış olmak la siyaset yapılmıyor. Siyaset usul ve ciddiyet gerektirir. Her söylemin altının tatmin edici şekilde doldurulması gerekir. Bu sebepledir ki siyaset de var olmak adına bol keseden savurmak olmaz.
Son olarak merak edilmiş olabilir diye söylemek isterim ki, Yukarıda belirttiğim seçim sonuçlarına göre AKP ve HDP neden baraj altında görünüyor hemen açıklayayım.
Bütün ülkenin ve bu seçimlere kulak kabartan dünya basınının tek merak ettiği konu AKP ve HDP nin alacağı oy miktarının ne kadar olacağı yönündedir. Zira söylemleri dikkat çeken parti HDP, icraat ve dayatmalarıyla de AKP dikkat çekmekte…
Vesselam