Evet geldi yine bir seçim zamanı daha. Osmanlı dönemini de düşünürsek yaklaşık 700 yıldır bu topraklarda devlet olarak bulunan bir millet, ilk defa kendi hür iradesiyle bir Devlet başkanı yada şimdiki adıyla Cumhurbaşkanı seçiyor.
Tabi bu hür iradenin içinde bir kesim var ki onlar bu iradeden mahrum kaldılar. Geçmişte krizden kurtulmak için çıkış yolu arayan koalisyon hükümetini (DSP-MHP-ANAP) hatırlarsak, aynı manzarayı göreceğiz. O gün yaşananların bir benzeri yaşanıyor. 'Siz bu işin içinden çıkamazsınız, alın size bir süper kahraman' diyerek ithal ettikleri 1. Kemal DERVİŞ vakasının aynısını 1. Ekmeleddin vakası olarak yaşıyoruz.Bu tavsiye niteliğinde görünen dayatma adayın kaynağı elbette bariz bir şekilde bellidir. Kişisel analizler sonucu çıkmamıştır. Bugün Ekmel beyin yapısı geçmişi ve dünya görüşüyle aynı çizgide olmayan ve bağdaşmayan CHP seçmeni, acaba eksen kayması mı yaşıyoruz? diye düşünebilir, ama bu iş asla bir eksen kayması değil bir misyon üstlenmişliğin ve reddedilemeyen bir dayatmanın sonucudur.
Ömrü boyunca karşılaşmamış, tanışmamış, konuşmamış insanların birbiri hakkında bu denli önemli bir görevi yürütebileceği kanısı olması mümkün değildir. Ve dolayısıyla CHP nin bu seçimde dayatılmış bir adayı desteklemek zorunda olması da, Hür iradeden mahrum kaldığı tezimi doğrulamaktadır.
MHP nin ise bu seçimlerde taban tabana zıt olduğu CHP ile aynı simetride düşünmesi de aynı mahrumiyette olduğunu gösterir.
Kanarya severler derneği durumundan ileri gidemeyen diğer partiler için bir yorumda bulunmayı da fuzuli gördüğümü söylemek isterim.
Gelelim Ekmeleddin beye. İKÖ genel sekreterliği döneminde yaptığı çalışmaların Nobel barış ödülüne aday gösterilecek bir değeri olduğunu düşünenler olabilir ama Suriye ve Filistin olaylarında ortaya koyduğu tavrından ötürü, başında bulunduğu oluşumun ele tutulur bir söylemi de yaptırımı da olmamıştır. Kendisinin 'Beni politikaya bulaştırmayın' demesinden yola çıkarak, bu adaylık serüveninin kendisine de dayatıldığını söylemek haksızlık olmaz diye düşünüyorum.
Ekmel beyin sloganından yola çıkarak söylüyorum ki, 'EKMEK İÇİN EKMELEDDİN' sloganı oldukça basit olmuş. Hani CHP ekmek için, MHP Püskevit için, Bir başkası Kanaryalara Özgürlük için ekmel beye oy verilmesi gerektiğini düşünebilir. Hatta Evde kalanlar Koca, Borçlu olanlar Kredi, Fenerbahçeliler Messi ve Galatasaraylılar da Ronaldo için Ekmeleddin beye oy verilmesi gerektiğini düşünebilir diye bir hayale kapılanlar varsa, bu fantezi suya yazı yazmaktan öte geçmeyecektir, uyanmaları gerekir diye düşünüyorum.
CHP nin kalesi olarak bilinen ve ulusalcı yapısıyla öne çıkan İzmir de görüştüğüm bir çok CHP li, Tayyip beye oy vermeyeceklerini ama Ekmel beyede vermek istemediklerini, ya boykot edeceklerini yada Selahattin DEMİRTAŞ'a oy vereceklerini söylüyorlar.
Sırf bu söylemden de yola çıkarak rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki, 'Ceketimi koysam kazanırım' anlayışı miadını doldurmuştur ve halkta bir değeri kalmamıştır.
Son olarak şunu söylemek isterim ki, söylediğim şey Sn. Ekmeleddin İHSANOĞLU'nun bu görevi yapabileceği yada yapamayacağı ile alakalı değil, Çatı aday formülünün bir arayış sonucu değil bir dayatma sonucu ortaya çıkmış olmasıdır. Temennim şu ki, Seçimi kim kazanırsa kazansın, bu ülkeyle birlikte bölge ve dünya için hayırlı olmasıdır. Vesselam…