21 Ağustos tarihinde, "Sahi tasarruf tedbirleri Malazgirt etkinlikleri için de geçerli mi?" başlığıyla bir yazı kaleme almıştım.

Nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanın katılımıyla Ahlat ilçemizde ve Muş'un Malazgirt ilçesinde, Malazgirt Zaferi'nin 953. Yıl dönümü bir coşkuyla kutlandı.
Kabine Toplantısı'nın Ankara'dan sonra ilk kez Ahlat'ta yapılıyor olması Bitlis açısında çok önemliydi. Yapılan harcamaları, israfı bir önceki yazımda dile getirmiştim. Burada tekrar değinmeye gerek yok.

Fakat etkinlik sonrası bazı çevreler kızıl kıyameti kopardılar. Etkinliğe üst düzey katılım vardı. Sayın Cumhurbaşkanının daveti üzerine HÜDA PAR Genel Başkanı Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu da etkinliğe katıldı. Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda çekilen bir fotoğraf karesi paylaşıldı.

Bu fotoğraf karesi üzerine, DEM ile DEM'lenen CHP'nin geçici genel başkanından tutun, dalları her ne kadar ülke sınırları içerisinde görünse de kökleri hep dışarda olan DEM'in yetkililerine varınca kadar bir saldırı furyası başlatıldı.

Ağzı olan, klavyeye dokunabilen bu çevreden hemen hemen herkes bir şeyler yazdı. Yazmayanlar da yazılanları paylaştı. Öyle bir saldırı yapıldı ki Malazgirt Zaferi etkinlikleri, HÜDA PAR'a yapılan saldırıların gölgesinde kaldı.
Aslında dünden bu güne HÜDA PAR'a yönelik bu cenahın saldırılarına alışığız. Çok da şaşırmadık. Ben o fotoğrafı çok değerli buluyorum. O fotoğraf karesine şu açıdan bakmak istiyorum. 

Bu fotoğraf karesi, 953 yıl önce, Kürdler ve Türklerin, İslam çatısı altında Malazgirt'te verdiği mücadeleyi temsil ediyor. 1071'de Anadolu'nun kapılarına gelen Türklere nasıl ki Müslüman Kürdler misafirperverlik ettiyse, Sayın Yapıcıoğlu da referansını İslam'dan alan, ekseriyeti Kürdlerden oluşan bir siyasi hareketin temsilcisi olarak o kadirşinas misafirperverliği göstermiştir.

Sayın Erdoğan'ın Malazgirt'te verdiği mesaj; çok kıymetli, anlamlı ve değerliydi. Belki HÜDA PAR'a yapılan çirkin saldırılar nedeniyle bu mesaj görülmedi. 
Sayın Erdoğan, "… Malazgirt, Türkler’le birlikte tüm Müslümanlar’ın zaferidir. Alparslan'ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam'la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır…" ibarelerini kullandı. 

Bu çok önemli bir mesajdır. Neden önemlidir? Çünkü Malazgirt zaferi, iman ve inanç ruhuyla kazanılan bir zaferdir. 953 yıl önce, Müslüman Kürd ve Türklerden oluşan Sultan Alparslan'ın ordusuna karşı nasıl ki Diyojen ruhlu faşistler, inanç düşmanları, İslam düşmanları Bizans saflarında yer aldıysalar, bugün de zaferin yıl dönümünde verilen birliktelik mesajında rahatsız olan Bizans ruhlu, siyonist düşünceli seküller kürdler ve Türkler olacaktır. 

O gün birlikte verilen mücadele nasıl ki zafer ile neticelendiyse, bugün de verilen mücadele bin yıllık kardeşliğin devamı açısında önemli bir süreç olacaktır.